Sürdürülebilir Moda Nedir?

Paris, Milano ve Londra gibi merkezlerde düzenlenen moda haftaları stil dünyasına yön vermeye devam ediyor. Bununla birlikte moda endüstrisine sürdürülebilirlik çağrısı yaparak popülaritesini artıran alternatif bir oluşum daha var: Moda Devrimi Haftası. Hazır giyim dünyasının karşısına #WhoMadeMyFabric etiketiyle çıkan bu tepkisel duruş, sürdürülebilir moda kavramına odaklanıyor. Son yıllarda giderek yaygınlaşan sürdürülebilir yaşam kavramı ve bunun moda ile ilişkisini daha iyi anlamak istiyorsanız, aradığınız tüm bilgileri bu kapsamlı rehberde bulabilirsiniz.

kıyafet geri dönüşüm süreci

Sürdürülebilir Yaşam ve Moda Arasındaki İlişki Nedir?

Sürdürülebilir çevre ve yaşam kavramlarının moda endüstrisine uyarlanışı orijinal anlamından pek de uzaklaşmıyor. Sürdürülebilir ne demek diye merak ediyorsanız, Birleşmiş Milletler’e göre “gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinden ödün vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılamak” şeklinde tanımlanıyor. Sürdürülebilir moda yaklaşımı ise en genel haliyle, giysi ve aksesuarların ekolojik ve sosyal açıdan sorumlu bir şekilde üretilmesini ifade ediyor. Sürdürülebilirlik kavramın modayla ilişkisini daha iyi anlamak için modaya dahil olma sürecine kısaca göz atmakta fayda var.

Sürdürülebilir tasarım tekniklerini sadece üretim ve tüketime odaklanan bir yaklaşım olarak tanımlamak hatalı olabilir. Nitekim sürdürülebilirliğe giden yolu yalnızca yeni eşyalara sahip olarak açıklamak, bu kavramın doğasına ters bir durum oluşturuyor. Bu anlayışı benimsemek için sürdürülebilir enerji kaynakları ve malzemelerin kullanıldığı ürünleri satın almanın ötesinde farklı sorumluluklar almak gerekiyor. Sahip olunan kıyafetleri uzun süre boyunca giymek, geri dönüştürülebilir ürünlere yönelmek ve ödünç giysiler kullanmak da sürdürülebilir moda hareketinin temelini oluşturuyor.

Sürdürülebilir Moda Yaklaşımları Neden Bu Kadar Popüler?

Etik moda, eko-moda ve hatta bilinçli giyim gibi söylemlerle de ifade edilen sürdürülebilir moda kavramı sadece çevresel faktörlere değil, aynı zamanda sosyal etkilere de yoğun bir şekilde odaklanıyor. Bu yaklaşımın özünde ise hızlı moda dünyasının üretim ve tüketim anlayışlarına karşı derin bir tepki yatıyor. 

Sürdürülebilir moda vizyonunun geçmişi 1980’li yıllara kadar uzansa da son dönemlerdeki popülaritesini açıklamak için 2013 yılındaki Rana Plaza Faciası’na dönmek yeterli. Bangladeş’te hazır giyim üretimi yapan bir fabrikanın çökmesiyle meydana gelen bu dramatik facia, binlerce kişinin ölümüyle sonuçlandığı için hızlı moda kavramını tartışmaya açmış durumda. 

Kısacası, moda endüstrisinin sürdürülebilir ve etik yaklaşımlara olan ilgisinin temelini Rana Plaza Olayı oluşturuyor demek yanlış olmaz. Artık moda endüstrisindeki dev üreticilerden küçük tasarımcılara kadar bilinç sahibi her aktör; insana ve doğaya saygılı, adil kâr dağıtımına odaklanan sürdürülebilir çözümler geliştirmeye odaklanıyor. 

sürdürülebilir moda

8 Adımda Sürdürülebilir Gardırop Oluşturma Rehberi

Moda dünyasında üreticilerin benimsediği sürdürülebilir uygulamaların farklı versiyonlarına rastlamak mümkün. Bir tüketici olarak neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, moda ayak izinizi azaltmak için giyim alışkanlıklarınızı değiştirebilir ve ekoloji üzerinde minimum etkiye sahip bir gardırop oluşturmayı deneyebilirsiniz.

İşte sürdürülebilir bir giyim stili oluşturmak için etkili 8 yöntem:

  1. Gardırobunuzu verimli bir şekilde yeniden düzenleyin.

Sürdürülebilir modaya dahil olmanın yolu elinizdeki seçenekleri değerlendirmekten geçiyor. Siz farkında olmasanız da sürdürülebilir bir gardırop oluşturmuş olabilirsiniz. Tabii bunun için önce elinizde ne var ne yok görmeniz gerekiyor. 

İlk olarak pantolon, tişört, etek, kazak ve elbise gibi farklı seçenekleri gruplandırarak istenen ve istenmeyen parçalar şeklinde sınıflandırın. Böylece ihtiyacınız olan ürünleri daha net bir şekilde görebilirsiniz. Kullanmadığınız giysilerle ne yapacağınızı merak ediyorsanız, geri dönüşüm platformlarına bağışlamak iyi bir fikir olabilir. Son olarak gardırobunuzda organizerlar kullanarak takip işini sürekli ve zahmetsiz hale getirebilirsiniz.

  1. Sürdürülebilir markaların izini sürün.

Gardırobunuzdaki kıyafetleri organize ettikten sonra geriye oluşan boşlukları doldurmak kalıyor. Bunun için sürdürülebilir malzemeler kullanarak etik tasarımlara imza atan markaları keşfetmeye çalışabilirsiniz. Ürünlerin nerede üretildiği konusunda şeffaf davranan, tedarikçilerini çevre standartlarından sorumlu tutan ve gezegeni korumak için çaba gösteren birçok marka bulunuyor. 

  1. Alışveriş alışkanlıklarınızı gözden geçirin.

Alışveriş alışkanlıklarını gözden geçirmek sürdürülebilir yaşamın temel kuralları arasında yer alıyor. Bu nedenle geçmiş tecrübelerinizi bir kenara bırakıp, sürdürülebilir bir tavırla hareket etmeniz gerekiyor. Hazır giyim endüstrisinde her yıl 100 milyardan fazla parça üretildiği düşünüldüğünde, bu tavır daha da önemli hale geliyor. Başlangıç için odak noktanızı isteklerinizden ihtiyaçlarınıza doğru çevirerek önemli bir adım atabilirsiniz. 

  1. Giysileri kaç kere giyebileceğinizi değerlendirin.

İhtiyaçlara yönelik alışveriş yaparken giyilebilir seçeneklere yönelmeyi de ihmal etmemelisiniz. Zira satın almayı düşündüğünüz kıyafetleri giymeyecekseniz, hangi malzemelerden yapıldığının da pek önemi kalmıyor. Bir kıyafeti satın almadan önce kendinize “Bunu neden satın alıyorum?”, “Gerçekten ihtiyacım var mı?” ve “Bu kıyafeti kaç kere giyebilirim?” gibi sorular sormayı deneyebilirsiniz. Moda dünyasına sürdürülebilir çözümler öneren Eco Age’in kurucusu Livia Firth’e göre, bir parçayı en az 30 kez giymeyecekseniz almamanızda fayda var. 

  1. Seçimlerinizi çok yönlü ve zamansız parçalardan yana kullanın.

Farkı hava koşullarına uygun zamansız ve çok yönlü kıyafet seçimleri sürdürülebilir modanın özünü oluşturuyor. Kapsül gardırop akımının önemli bir parçası olan fonksiyonel giyim ürünleri ile sahip olunan ürünlerin sayısı da azalıyor. Minimal ve sürdürülebilir yaşam tarzlarına katkıda bulunan çok yönlü alışveriş rutinleri ile hem kendi stiliniz hem de gezegen için büyük bir adım atabilirsiniz. 

  1. Sürdürülebilir malzemelere odaklanın.

Doğaya karşı saygılı bir gardırop oluşturmanın yolu sürdürülebilir malzemeler kullanılan ürünleri tercih etmekten geçiyor. Başlangıç olarak, fosil yakıtlardan türetilen ve parçalanması yıllar alan polyester gibi saf sentetiklerden kaçınmayı deneyebilirsiniz. Ayrıca tüm doğal malzemeler de aynı şekilde üretilmiyor. Örneğin, organik pamuk üretiminde geleneksel pamuğa göre kayda değer şekilde daha az su tüketilirken, zararlı böcek ilaçları da kullanılmıyor.

  1. Kıyafet bakımlarını aksatmayın.

Giyim ürünlerinin sürdürülebilir karakterini korumak için uygun bakım yapmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Giysilerin bakım etiketlerini kontrol ederek uzun ömürlü olmalarını sağlayacak bakım rutinleri uygulamalısınız. Gardırobunuzdaki parçaları önerilen şekilde yıkamalı, giymeli ve saklamalısınız. Örgülü kıyafetleri ve kazakları bir ucundan mandalla asmak yerine katlayarak ipe sermeyi deneyebilirsiniz. 

Kot pantolon ürünlerini ters çevirip yıkayarak ön yüzeyindeki liflerin sürtünme ve deterjan etkilerinden korunmasını sağlayabilirsiniz. Böylece hem soluk renklerin önüne geçebilir hem de pantolonunuzun kullanım ömrünü uzatabilirsiniz. 

  1. Eski kıyafetlerinizi onarıp geri dönüştürün.

Devamlılığı esas alan bir stil serüvenine giriş yaparken eskimiş kıyafetlerinizi kaderine terk etmek yerine tekrar tekrar kullanabileceğiniz formlara dönüştürmeyi deneyebilirsiniz. Kullanmadığınız ürünleri “kendin yap” tasarımlarıyla eskisinden daha kullanışlı hale getirebilir ya da Eskiler Çöp Olmasın hareketine dahil olarak yaratıcı fikirlerin izini sürebilirsiniz. Örneğin, paçaları yıpranmış ve rengi solmuş bir kot pantolonu kısaltarak vintage esintili bir şort yaratmak iyi bir fikir olabilir. 

Özetle, sürdürülebilir yaşam nedir ve neden önemlidir sorularına cevap arayan modern hayatları, modadan ayrı değerlendirmek pek mümkün değil. Esasen birbirinden farklı alanları kapsayan sürdürülebilir yaşam konusu, özellikle doğa, gezegen ve etik değerler üzerindeki önemli etkileri nedeniyle modaya daha fazla odaklanmış durumda. Siz de gelecek nesillere miras olarak karbon ayak izleri ve kirli bir gezegen bırakmak istemiyorsanız, sürdürülebilir moda akımına dahil olarak büyük bir adım atabilirsiniz.

Önceki YazıSonraki Yazı