Uzayda yaşama kavramını hiç olmadığı kadar gerçek kılması, dünyanın gelmiş geçmiş en hızlı elektrikli arabasını üretmesi ve tabii ki geçtiğimiz ay ülkemizde de boy göstermesi ile birlikte son zamanların en çok konuşulan ismi şüphesiz Elon Musk. Dışarıdan baktığınızda Musk, tipik bir Hollywood süper kahraman filminin başrol oyuncusu gibi duruyor. İlk servetini dijital yayıncılık sektöründe elde ettikten sonra son derece iddialı ve ziyadesiyle kazançlı şirketler kurmaya yönelen kahramanımız, son dönemlerde haber manşetlerini ismi ile domine etmiş durumda. Biz de en az herkes kadar Elon Musk kimdir sorusunun cevabını merak edenlerdeniz desek yalan olmaz.
Elon Musk Hayatı
1971 yılında Güney Afrika’da doğan Elon Musk, çocukluğunun erken yıllarını Güney Afrika’nın Tosca bölgesinde geçirdi. Kendini “içe dönük” ve “asosyal” olarak tanımlayan Musk 10 yaşından itibaren bilgisayar bilimlerine karşı ilgi geliştirmeye başladı. 12 yaşına kadar kendi kendine bilgisayar programcılığı öğrendikten sonra Blastar adında bir video oyunu yazdı ve yaklaşık 500 dolara bir bilgisayar dergisine sattı. Merak edenler için oyunun bir versiyonu hala online olarak mevcut.
Yeterince önemli olduğu zaman şans sizden yana olmasa bile her şeye girişebilirsiniz.
17 yaşına bastığında Güney Afrika’da askere gitmemek için Kanada’ya taşınarak Queens Üniversitesi’nde eğitime başladı. Queens’teki eğitim macerası çok uzun sürmeyen Musk birkaç yıl sonra Pennsylvania Üniversitesi’ne geçiş yaparak işletme ve fizik üzerine eğitim alma kararı aldı. Mezun olduktan sonra Stanford Üniversitesi’ne başvurarak enerji fiziği üzerine yüksek lisans yapmaya başlayacaktı ki bu hamlesi tam olarak internetin patlama dönemine denk geldi. Musk mucizeler yaratabileceği bu fırsatı öngörerek yüksek lisans başvurusu kabul edildikten 2 gün sonra okulu bıraktı ve ilk şirketi olan Zip2 Corporation’ı kurmak üzere kolları sıvadı.
Online bir şehir rehberi niteliğinde olan Zip2 kısa sürede yükselişe geçti ve 1999 yılında Compaq Computer Corporation 307 milyon dolara siteyi satın aldı. Yine aynı yıl Musk online bir finansal hizmet şirketi olan X.com’u kurdu. Bu site kısa bir süre içerisinde bugün bildiğimiz haliyle PayPal’e dönüştü ve 1.5 milyar dolara eBay tarafından satın alındı.
Üniversitedeyken dünyayı değiştirecek şeylerin peşinden gitmeyi hayal ederdim.
Dinlenmek ve ara vermek hiç tarzı olmayan Elon Musk, üçüncü şirketini kurmak üzere hazırlıklara başladı ve 2002 yılında ticari uzay yolculukları için kullanılacak bir uzay mekiği inşa etmeyi amaçlayan SpaceX’i (Space Exploration Technologies Corporation) kurdu. 2008 yılına kadar SpaceX öyle başarılı olmuştu ki NASA, uluslararası uzay istasyonları arasındaki teslimat hizmetlerini resmi olarak şirkete devretti. İlerleyen dönemlerde ise NASA’nın kendi astronot shuttle servisini SpaceX’e delege etmesi planlanıyor.
İnsanoğlu milyonlarca yıl içerisinde evirildi, ancak son 60 yılda geliştirilen nükleer silahlanma kendi kendimizi yok etmeye yetebilir. Eninde sonunda bu mavi-yeşil topun ötesine geçmeliyiz; yoksa neslimiz tükenecek.
Tesla’nın Hikayesi
Ardı ardına kurulan ve başarıdan başarıya koşan Elon Musk şirketleri bununla da sınırlı kalmıyor. Sıra erişilebilir fiyatlı ve kitlesel pazarı hedefleyen elektrikli arabalar üretimi üzerinde yoğunlaşan Tesla’nın hikayesine geldi. 2003 yılında kurulan şirket, 2008 yılında Roadster’ı tanıttı: 3.7 saniyede 100 kilometreye ulaşan ve lityum-iyon bataryasıyla tek seferde 400 kilometre gidebilen bir spor araba. Toyota ile girdiği stratejik ortaklık sonucunda 2010 yılında halka açılmasıyla birlikte Tesla’nın toplam 226 milyon dolar yatırım aldığını da es geçmemek lazım.
Diğer araba üreticilerini de piyasaya elektrikli araba sürmeye teşvik ediyorum. Bu iyi bir şey, onların da daha iyi elektrikli arabalar üretebilmemiz için piyasayı canlı tutmaları gerekiyor. İnsanlık ancak bu şekilde sürdürülebilir bir ulaşım geleceğine sahip olacak.
Tesla’nın diğer başarılı arabaları arasında şirketin ilk elektrikli sedanı Model S, General Motors’u geçerek ABD’nin en değerli araba üreticisi olmasını taçlandırdığı Model 3 ve 2019 yılında üretime girmesi planlanan ticari elektrikli aracı Tesla Semi var. 2020 yılında üretilmesi planlanan yeni Roadster versiyonunun ise 100 kilometreye sadece 1.9 saniyede çıkması planlanıyor. İnsan gerçekten de heyecanlanıyor, değil mi?
Kalkışa Hazır Mısınız?
22 Mayıs 2012 tarihinde Elon Musk ve SpaceX, insansız bir kapsül olan Falcon 9 roketini uzaya fırlatarak tarih yazdı. Aracın içerisinde uluslararası uzay istasyonunda bulunan astronotların kullanımı için gönderilen 500 kiloluk malzeme bulunuyordu. Elon Musk’ın başarılı fırlatmadan sonraki sözleri ise kayda değer:
Kendimi gerçekten çok şanslı hissediyorum. Bizim için bu Amerikan futbolu turnuvasını kazanmak gibi bir şey.
2017 yılına kadar uzay roketleri ile pek çok başarılı deneme gerçekleştiren Musk ve SpaceX, 2017 yılında yine bir ilki gerçekleştirerek tamamen geri dönüşümlü malzemeden üretilen bir roketi başarılı bir şekilde uzaya fırlatıp yeniden indirdi. Güneşin dünyadaki iletişim sistemlerine olumsuz etkilerini inceleyen roketler ve dünyanın rotasyonunu incelemek amacıyla yörüngede gezmesi için fırlatılan mekikler de cabası.
Diğer İnovasyonlar
Şirket kurmak, kek pişirmeye benzer. Doğru malzemeleri doğru ölçülerde kullanmanız gerek.
Elon Musk hakkında net bir şekilde söylenecek bir şey varsa o da bugüne kadar hayal ettiği inovasyonları gerçekliğe dönüştürmek için hiç durmadan çabalamış olması. Örneğin 2013 yılının Ağustos ayında “hyperloop” adı verdiği yepyeni bir ulaşım konsepti ile karşımıza çıktı. Bu konsept çerçevesinde metropoller arası ulaşım kolaylaşacak ve saatte 1120 kilometre hıza ulaşan trenlerle en uzak mesafeler bile kısalacaktı.
Yenilenebilir enerji ile çalışan ve her türlü hava koşullarına dayanıklı dış cepheye sahip olacak bu trenlerin Musk’a göre kullanıma hazır hale gelmesi için en az 10 yıl lazım. Maliyeti mi? California eyaletinin metro sistemlerinin maliyetinin yalnızca onda biri olan 6 milyar dolar.
Eğer başarısız olmuyorsanız, yeterince inovasyon yapmıyorsunuz demektir.
Çağımızın girişimci kahramanının özellikle son dönemde yapay zekaya da ilgi duymaya başladığı biliniyor. İnsanlığa fayda sağlayacak yapay zeka projeleri geliştirme üzerine yoğunlaşan OpenAI araştırma şirketinin yönetim kuruluna üye olduktan sonra Musk 2017 yılında insanları yazılım ile birleştirmeyi amaçlayan ve insan beynine özel cihazlar yerleştirme planları yapan Neuralink isimli bir girişime yatırım yaptığını açıklamıştı. Musk her şeye rağmen yapay zekaya karşı temkinli olduğunu belirtmekten çekinmiyor:
Söz konusu yapay zeka olduğunda ya ulusal ya da uluslararası düzeyde yasal bir açık olduğunu düşünüyorum; en azından aptalca bir şey yapmamamız adına birilerinin bizi denetliyor olması lazım.
Bu arada Musk’ın yenilenebilir enerji ile de haşır neşir olduğunu belirtmekte fayda var. Kuzenleri ile birlikte 2006 yılında kurduğu SolarCity, an itibariyle dünyanın en büyük solar enerji sistemleri üreticisi konumunda.
Biraz da Özele Girelim…
2002 yılında resmi olarak ABD vatandaşı olan Musk o zamandan bu yana 2 kere evlendi ve toplamda 5 oğlu var. Ona ikiz ve üçüz çocuk veren ilk eşinden 2008 yılında boşanan Musk 2010 yılında oyuncu Talulah Riley ile tanışarak evlendi. 2012 yılında boşanan çift 2013 yılında tekrar evlendi, ancak bu denemeleri de uzun sürmeyerek 2016 yılında tekrar boşanarak birbirlerine veda ettiler.
Spor arabalara olan tutkusu bariz olan Musk zamanında McLaren F1 sahibiydi, ancak yaptığı kaza sonrası aracı açık artırma ile 14 milyon dolara elden çıkartma kararı aldı. Kazadan bir yıl sonra Brezilya’da tatil yaparken sıtma kapan ve gerçek anlamda ölümden dönen Musk, konuyu şöyle özetledi: “Tatil öldürür.”
Belki de 21. yüzyılın kurtarıcı ismi olacak Elon Musk’ın bu kadar işkolik olmasına şaşırmamak lazım, değil mi?