Anne ve Bebek Arasındaki Bağ

anne bebek arasındaki bağ

Anne bebek ilişkisi geçmişten bugüne birçok araştırmaya konu olmuştur. Anne ve bebek arasındaki yadsınamaz bağ, hamilelik döneminde oluşmaya başlar. John Bowlby ve Mary Ainsworth’un ortak çalışması olan “bağlanma teorisi” bu ilişkiyi bebek ile birincil bakım veren yani anne arasındaki duygusal bağ olarak tanımlamaktadır. 

“Developmental Psychology” adlı makalede detaylı bir şekilde incelenen bu teori anne ve bebek ilişkisi hakkında önemli bulgulara yer verir. Yapılan çalışmalar, anne ve bebek arasında kurulan erken dönem ilişkisinin bebeğin ileri dönemlerindeki sosyal, bilişsel ve duygusal gelişimini etkilediğini ortaya koymuştur. Bebeğinin hem fiziksel sağlığını hem de ruh sağlığını koruma altına almak ve gelişimlerini desteklemek isteyen annelerin bu bağın farkında olmaları ve bilinçli hareket etmeleri gereklidir. 

Bowlby, bebeğin zihinsel olarak sağlıklı bir şekilde büyümesinin annesi ile birlikte her iki tarafında keyif aldığı samimi sürekli ve sıcak ilişkiye dayandığını ve bunların bağlanmanın temeli olduğuna değinir. Anne ve bebek arasındaki bağ, erken dönemde dokunma, bakışma gibi sözel olmayan davranışlarla oluşmaya başlar. Bebeklerin erken dönemden itibaren yüz ifadelerine, bakışlara ve seslere duyarlı olduğu bilinmektedir. Annenin bebekten gelen sinyalleri dikkatli bir şekilde anlamaya çalışması ve uygun yanıtlar vermesi anneyi bebek için güvenli bir üs olma konumuna getirir. Psikolojide önemli bir yere sahip olan bu güvenli üs kavramı, bebeğin gelişme dönemlerinde çevreyi keşfedip öğrenmeye başlamalarında etkili bir rol oynar. 

Bebeğin emme, anneye dönme ve meme arama gibi davranışları ile başlayan bağlanma; farklı aşamalar ile devam edip 24. aydan sonra netleşir. Anne ile bebek arasındaki bu bağın ilk günden itibaren sağlıklı bir şekilde kurulmaya başlanması ve devam etmesi hem anne hem de bebek için olumlu sonuçlar doğurur.

Bebeğiniz ile aranızdaki bağı nasıl güçlendireceğinizi, farklı dönemlerdeki ilişkinizin nasıl olduğunu öğrenmek istiyorsanız yazımızı okumaya devam edebilirsiniz. Ayrıca Anne-Bebek ürünlerine göz atarak bebeğinizin gelişim sürecinde ihtiyacınız olacak tüm ürünlere ulaşabilirsiniz.

hamile kadın

Hamilelikte Anne-Bebek İlişkisi

Hamilelikte anne bebek ilişkisi fiziksel ve psikolojik açıdan oldukça önemli bir konu olarak incelemeye alınır. Anne adayları, hamilelik döneminde bebeklerin nelerden etkilendikleri ve davranışlarının aralarındaki ilişkiyi etkileyip etkilemediğini merak ederler. Yapılan araştırmalar, bebeklerin anne karnındaki 9. haftadan itibaren gürültüye tepki verdiğini ve hıçkırmaya başladıklarını gösterir. 

Özellikle beş ve altıncı aylarda işitme yoluyla anne sesini tanımaya başlayan bebeklerin anne sesiyle sakinleştikleri gözlemlenmiştir. Anne karnında hissetme duyuları aktif olan bebek, araba kornası gibi seslerde irkilir. Ana rahmindeki yaşantısında dışarıdaki olaylardan etkilendiği kanıtlanan bebeklerin anne güldüğü zaman yukarıya doğru yöneldikleri ve hızlı bir şekilde hareket etmeye başladıkları görülmüştür. 

Bu sebeple, annelerin hamilelikte bebekleri ile olan ilişkilerine dikkat etmeleri, günlük yaşamlarında stresten uzak durmaları tavsiye edilir. Anne stres altında olduğu zaman, bebeğin kalp atışları ve hareketleri hızlanır. Annedeki depresyon ve endişenin anne karnındaki bebeği etkilediği kanıtlanmıştır. Hamilelik dönemini sakin, sağlıklı ve rahat bir psikoloji içerisinde geçirmek anne bebek ilişkisini güçlendirecektir. 

Annelerin bu dönemde bebekleri ile konuşmaları, bebeklerinin ileriki dönemlerinde sosyal açıdan daha uyumlu ve konuşma kabiliyetleri iyi birer birey olmalarına yardımcı olur. İlk duyduğu ses annelerinin kalp atışı olan bebeklerin, güvenli rahim ortamındaki gelişmeleri; annenin davranışları, psikolojisi ve beslenmesi ile doğrudan alakalıdır. Hamilelik döneminde bebekleri ile sağlıklı bir bağ kuran anne adaylarının, bu ilişkilerini sonraki dönemlerde de sürdürmeleri kolaylaşacaktır.

yenidoğan bebek ve anne

Yenidoğan Bebek-Anne İlişkisi

Yenidoğan bebek-anne ilişkisi anne sütü ile başlar. Yenidoğan bebeklerin beslenmesinin temeli olan anne sütü, mucizevi bir besin olarak karşımıza çıkar. Emzirme süreci, anne ile bebek arasındaki ilk tensel teması da beraberinde getirir. Doğumdan hemen sonra, geciktirilmeden bebeğin annenin göğsüne koyulması önemli bir adımdır. 

Emzirme ve biberonla besleme işlemlerini yaparken annenin bebek ile göz teması kurması, onunla konuşması ve ona doğru eğilmesi; bebeğin anneyi tanımasında etkili olan basit unsurlar olarak bilinir. İlk sosyal ilişkisini anne ile kuran bebeğin bu iletişimi, çevresi ile geliştireceği sosyal bağlar hakkında oldukça etkili bir role sahiptir. 

Bebeğin doğduktan sonraki ilk 3 ayına denk gelen yenidoğan olma durumu, ağlama ile iletişim kurmayı da beraberinde getirir. Bebeklerin kendi sorunlarını anlatmak için bildikleri tek yol ağlamaktır. Bu sebeple, yeni anne adaylarının yenidoğan bebekler ağladığında stres olup paniklememeleri tavsiye edilir. Bebeğin ağlamasının bir problemi olması sebebiyle gerçekleştiğine ve dikkatlice çözmeye çalışırsa sorunu ortadan kaldırabileceğine odaklanmalıdır. 

Bebeğin; acıkması, altının kirlenmesi, gazı olması gibi problemlerinin yanı sıra ilgi istemeleri sebebi ile de ağladıkları görülmüştür. Anne ile bebeğin birbirleri ile tanıştıkları bu hassas dönemde, güçlü ve sağlıklı bir ilişki kurmak için annenin yenidoğan bebeğine ve kendine yeteri kadar zaman tanıdığına emin olması tavsiye edilir. Sevgi ile büyüyen bebek ve çocukların gelecek hayatlarında daha sağlıklı ilişkiler kurabileceğinin farkında olmalıdırlar. 

anne bebek ilişkisi

Anne-Bebek Arasındaki Bağ Nasıl Güçlendirilir?

“Anne ve bebek ilişkisi nasıl olmalı ve bu bağ nasıl güçlendirilir?” soruları ebeveynlerin merak ettikleri konular arasında yer alır. Bebekleri ile sağlıklı bir bağ kuramayan annelerin, bu bağı yaşamının ileriki dönemlerinde kurması zorlaşacaktır. Bu özel bağı, doğru bir şekilde kurmak ve güçlendirmek isteyen anneler için uzmanlar tarafından bazı tavsiyeler verilmektedir. Bebeklik yıllarının fiziksel, zihinsel ve ruhsal açıdan en temel gelişmelerin yaşandığı vakitler olduğunu göz önünde bulundurarak annelerin bu konuda daha hassas olmaları ve bilinçli davranmaları gerekmektedir. 

“Anne-bebek ilişkisi nasıl güçlenir?” sorusu için bazı çok tavsiye edilen uzman görüşleri aşağıda listelenmiştir:

  • Anne ile bebek arasındaki ilişkinin ana rahminde oluşmaya başladığı unutulmamalıdır. Gözlerini ilk annesinin rahminde açan, onun sesini ve kokusunu tanıyan bebeklerin her hareketini hisseden anneler; bu dönemde kavga ve stresten uzak durmalı, rahatlatıcı konuşmalar yapmalıdır.
  • Doğumdan hemen sonra bebeğin annenin koynuna koyulması ve ten teması sağlanması; duygusal olarak güçlü bir bağın oluşmasında ilk temel basamaktır.
  • Emzirme işlemi, sadece bebeğin beslenmesi gibi fiziksel ihtiyacını karşılamaz. Annelerin bebeklerini fırsat buldukça emzirmeleri, emzirme sırasında ten ve göz teması sağlamaya dikkat etmeleri; hem fiziksel hem de duygusal açıdan önemli gelişmelere yol açar.
  • Bebek her ağladığında kucağına almak onu şımartmak anlamına gelmez. Bebeğinizi sık sık kucağınıza almanız; güvenli ve sağlıklı bir bağ kurmanızı sağlar. Özellikle kanguru taşıma yöntemi, bu açıdan annelere yardımcı olur. 
  • Bebeği ile konuşan, onu dokunarak seven ve şarkılar söyleyen annelerin; aralarındaki ilişkinin daha güçlü olduğu görülmüştür. 
  • Anne ile bebek arasında güçlü bir bağ kurulması, sadece annenin bebeğiyle ilgilenmesi ile ilgili değildir. Anne ile bebeğin sağlıklı bir ilişki kurabilmesi için öncelikle annenin ruh sağlığına, fiziksel sağlığına ve beslenmesine  dikkat etmesi gerekir. Stresli, sinirli veya sağlıksız beslenme sebebi ile enerjisi yüksek olmayan bir annenin bebeği ile sağlıklı bir ilişki kurma ihtimali de düşüktür. Annelerin bebeklerine vakit ayırdıkları kadar kendileri ile de ilgilenmeleri, her iki taraf için de olumlu sonuçları beraberinde getirecektir. 

Bebeğinizin gelişim döneminde uzman hekimlerden destek almayı, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınız için hekiminizin tavsiyelerine uymayı ihmal etmeyiniz.

Anne ve Bebek Arasındaki Bağ içeriği ilginizi çektiyse, “Pandemi Döneminde Anne Olmak” yazımızı da inceleyebilirsiniz, keyifli okumalar!

Önceki YazıSonraki Yazı