Ebevynlerin deyimi yerindeyse korkulu rüyası “2 yaş sendromu” aslında bebeklerin bebeklikten çocukluğa geçiş dönemini ifade eder. Bebeğinizin bu dönemdeki duygularını anlamaya çalıştığınızda kolayca atlatabileceğiniz bu dönemde sizi bekleyen iniş-çıkışlara karşı hazır olun! 2 yaş sendromu ya da -korkunç 2 yaş- olarak adlandırılan bu dönem ebeveynlerin yeterli bilince sahip olmasıyla kolayca atlatılabilecek bir dönem, bu yüzden endişelenmenize hiç gerek yok. Bu yazımızda sizlere yardımcı olabilecek soruları yanıtlamaya çalıştık. 2 yaş sendromu nedir, 2 yaş sendromu belirtileri nelerdir ve daha pek çok sorunun cevabı yazımızın devamında sizleri bekliyor.
2 Yaş Sendromu Nedir?
Anne babaların gözünü korkutan, ebeveynler arasında dilden dile dolaşan 2 yaş sendormu ile ilgili bilinmeyenleri ve yanlış bilinenleri sizler için kaleme aldık. 2 yaş sendromu bebeklerin, bebeklik döneminden çocukluk dönemine geçişini ifade eden bir evredir. Peki çocuğun duygusal dünyasında yoğun iniş-çıkışlara neden olan 2 yaş sendromu ne zaman başlar? Bu dönemin ismi biraz yanıltıcı olabilmekte. Çünkü 2 yaş sendromu her çocukta 2 yaşındayken başlamaz. Bebeğinizin 2. yaşına bastığında başlaması muhtemel olan bu dönem 17 ay civarında da başlayabilir. Ayrıca 42. aya kadar sürmesi ihtimaller dahilinde olan bu dönem, çocukların negatif tutumlar sergilediği bir dönemdir.
2 yaş sendromunun temel sebebi nedir? Aslında biraz düşünüldüğünde insandaki duygu değişiminin, hayatın pek çok evresinde bu gibi sendromlara sebep olduğu görülmektedir. Ergenlik dönemi de bu evrelerden biridir örneğin. Peki bebeklerde bu duygu değişimi nasıl yaşanıyor? Bilindiği gibi bir bebek, annesi ile kendi arasında ayrım yapamaz. Ancak belli bir dönemde sonra hareket becerilerinin gelişmeye başlaması, başka kişiler ya da eşyalarla yeni deneyimler yaşamasıyla kendini artık anneden ayırmaya ve anneden ayrı bir birey olarak algılamaya başlar. Kendini ayrı bir birey olarak algıladıkça da anne ile arasındaki mesafe git gide artar. Zamanla kendi duygu ve isteklerinin de olduğunu fark eden çocuk bu aşamadan sonra “hayır” kelimesini sık sık kullanmaya başlar. İşte bu yaşlarda baş gösteren iştahsızlık, uykusuzluk gibi problemlerin esas sebebi de budur. Önceden ebeveynlerine uyum sğalayan çocuk bundan sonra “yapmayacağım”, “yemeyeceğim,” “uyumayacağım” gibi sürekli ret içerikli kelimelerle istenilen her şeyi zor kabul etmeye başlar. Aslında çocuğun kendi istek, duygu ve gereksinimlerinin farkına varması, bireyselleşmesi için gerekli olan bir adımdır.
2 Yaş Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi çocuğunuz bu dönemde kendini ayrı bir birey olarak hissetmeye başlar. Dolayısıyla anne ve babaya uyum sürecini sona erdiren çocuk “hayır” kelimesini sıklıkla kullanır hale gelir. İşte tüm sorunların temel kaynağı da bu psikolojidir. 2 yaş sendromu belirtileri de genel olarak bu dürtüden doğar. Peki 2 yaş sendromu nasıl atlatılır, ebeveynler nasıl bir tutum benimsemelidir?
Anneler! Bi hatırlasanıza. Çok değil 1,5 2 yıl önce hamilelik döneminizde ne kadar da duygusaldınız. Şimdi empati zamanı. Çünkü 2 yaş sendromundaki çocuklar ihtiyaç ya da isteklerini anlatmak yerine sık ve tiz bir sesle ağlamayı tercih ederler. Aşırı duygusal ve hassastırlar.
İstemedikleri bir olay ya da durum karşısında adeta sinir küpüne dönüşen yumurcaklar, her şeye ellerini sıkarak ve bir ayağını yere vurarak itiraz etmeye başlar.
Bu dönemde çocuklarınızdan çok sıklıkla duyacağınız kelimeler ise şunlar: Hayır, yapmayacağım, gelmiyorum, istemiyorum, yemeyeceğim.
İstekleri yerine getirilmediğinde normal tepkilerinin çok da üstünde tepkiler vermeye başlayan çocuğunuz, bu dönemde başını yere vurma, anne babaya vurma ve eşyaları ya da oyuncakları fırlatma gibi eylemlerde bulunabilir.
“Hayır” dürtüsünden doğan iştahsızlık ve uykusuzluk baş gösterebilir. Geç yatma isteği, gecenin bir vakti kalkma ve yatmama isteği gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Çocuk için adeta bir inatlaşma evresi olan 2 yaş sendromu ısrarcılık, huysuzluk, isteklerini zorla kabul ettirme gibi tavırları beraberinde getirir.
Ayrıca ona karşı çıktığınızda size küsebilir, alınabilir ya da kendi kendine içlenebilir.
Bu dönemde anne-baba tepkilerinin çocuktaki bir diğer etkisi de kendi kendine konuşma olabilir.
Kendisini ve çevresini keşfetmek için kimi zaman sınırları zorlayacak olan çocuk, bu dönemde son derece meraklı ve enerjiktir.
Kendine çok fazla güvenen çocuk bu dönemde dışarı çıkma, komşuya gitme gibi istekler duyabilir. Bu yüzden kapılara her zamankinden daha fazla dikkat etmeniz gerekebilir.
Ebeveynler Ne Yapmalı?
Çocuk psikolojisinde çok önemli bir yere sahip olan bu dönemde dolayısıyla anne babalar mümkün olduğunda titiz ve doğru bir tavır almalılar. Bunun için de 2 yaş çocuğu psikolojisini iyi bilmek gerekir.
Bu dönemde özellikle annelerin hataya düştüğü bir konu tuvalet eğitimidir. 2-3 yaş arasında çocuk çişini ve kakasını istediği zaman tutup istediği zaman yapabilme özgürlüğünü keşfeder. Dışkısı ondan bir parça olduğu için değerlidir. Bu yüzden çoğu zaman bezindeki dışkısından bile rahatsızlık duymaz. Tüm bu sebeplerden ötürü tuvalet eğitiminde çocukla inatlaşmamak gerekir. Tuvaletini tuvalete yapmaya hazır olmayan bir çocuğa, anne tarafından bunun dayatılması ve baskı uygulanması çocuk psikolojisi açısından kritik bir durumdur.
Bir diğer çatışma unsuru olan yemek konusunda ısrarcı olmak, etrafa dökecek diye çocuğun kendi yemesine müsade etmemek çocuğun bağımsızlık çabalarına bir darbedir. Bu duruma çocuktaki inatlaşma duygusu devreye girebilir ve yepki olarak yemek yemeyi reddedebilir. Yemek yerken yemeği ağzında tutma, tükürme ya da ağzını açmama bu dönemdeki çocuklarda sıkça gözlenen durumlardandır. Peki bu durumda ebeveynler nasıl davranmalıdır? Çocuğunuz açken yemek tabağını önüne koyup, kendi yemesine, elleyip keşfetmesine izin vererek kendini doyurma tatmini yaşamasına izin verebilirsiniz. Çocuk hevesini alınca ve tatmin olunca beslemeye yeniden devam edebilirsiniz. Ayrıca eğer yemekten keyif almadığı ama beslenmesi için ihtiyacı olan besinler varsa sevdiği yiyeceklerin arasında farklı şekillerde sunarak reddetmesini önleyebilirsiniz.
Unutmayın ki çocuğun bağımsızlığına ket vurulduğunu hissetmesi, ileri dönemlerde psikopatolojilere zemin hazırlayabilir.
Anne baba olarak çocuğunuzun bu dönemdeki davranışlarının normal ve bu sürecin doğal bir süreç olduğunu bilin.
Ayrıca çocuk bu dönemde toplum kurallarını öğrenmeye henüz hazır değildir. Bu sebeple katı kural ve terbiye öğretilerinden kaçının.
Çocukla çocuk olmamak deyimi işte bu dönemde devreye giriyor. Çocuğunuzla kesinlikle inatlaşmayın.
Sabrınız ne kadar zorlanırsa zorlansın ona bağırmak ya da şiddet uygulamaktan kesinlikle kaçının.
Eğer çocuk bir konuda inat ediyorsa, ısrarcıysa temel yaklaşımınız ilgisini başka yöne çekmek olmalıdır. Üstelik bu dönemde çocuğun ilgisini başka bir nokta çekmeye son derece kolaydır. Buna bağlı olarak çocuğunuza “hayır” demekten mümkün olduğunca uzak durun. Bunun yerine ona yeni alternatifler sunmayı deneyin.
Ve son olarak bu dönemin geçici olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun olumsuz tavırlarının nedeninin gelişim dönemine bağlı olduğunu kabul edin. Anne baba olarak bu dönemdeki sorunlarla başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız muhakkak profesyonel yardıma başvurun.