Venedik hem görselliği, hem de leziz mutfağı ile gönlüme taht kuran yerlerden biri. Bir kaç günlük tatillerde, uzun haftasonlarında gitmek için de oldukça elverişli bir destinasyon. Şehirde ve etrafındaki adalarda yapılacak çok şey var. Tarih, sanat, manzara bir arada…
Venedik gezilecek yerler dendiği zaman şehrin en ünlü yeri, herhangi bir anda yüzlerce hatta binlerce turistle kaynayan San Marco meydanı oluyor. Akşam olduğunda etrafındaki cafelerde oturmak veya elde şarapla dolaşıp meydanın dinamiğini gözlemlemek oldukça eğlenceli. Meydanın arkasındaki sokaklar ise pek çok restoran ve hediyelik eşya dükkanı ile dolu. Meydanın tek kötü yanı yağmurlu havalarda su basması ihtimali. Yağmurda su bastığında insanların rahat yürüyebilmesi için platformlar yerleştiriliyor. Her güzel şeyin bir derdi olduğu gibi kanallarla dolu bu romantik şehrin de su baskını problemi var.
Meydan’da yer alan önemli yapılardan biri San Marco Bazilikası. Mozaikleri ve altın kaplamalı süslemeleri ile Venedik’in vakti zamanındaki zenginliğini, şaşaasını anlatan bir yer burası. Bazilikanın tavanı ve zemin kaplamaları ve mozaikleri oldukça etkileyici. Zemindeki kaplamalardan biri kalp şeklinde. Bu figürün altında Dük Francesco Erizzo’nun kalbi varmış meğer. Vücudu ise farklı bir yerde gömülüymüş. San Marco Bazilikası eskiden hemen bitişiğindeki Palazzo Ducale yani Dükler Sarayı’nın şapeliymiş.
Dükler Sarayı pembe-beyaz sütunlu yapısı ile Venedik’in sembolü. Pembe tonların verdiği huzurlu görüntünün aksine kanlı bir tarihi var bu sarayın. Seçeceğiniz Venedik turu çeşidine göre hapishane ve işkence odalarından oluşan karanlık yüzünü de gezebilirsiniz sarayın. Sarayın duvarındaki bir aslan figürünün ağzından içeriye atılan şikayet mektuplarına istinaden burada yargılama yapılır, suçlular işkence odalarında sorgulanır, hapse atılırmış.
Mahkumlar işkence odalarında sorgulandıktan sonra hücrelere atılırken Ponte de Sospiri yani Ahlar Köprüsünden geçerlermiş. Köprünün camları Venedik’i son bir kez görebildikleri ve üzüntülerinden ah çektikleri yermiş.
Şehirde gezilecek pek çok tarihi yapı var ama bunların arasında fazla boğulmadan günlük hayatın akışını takip etmek, şehrin sokaklarında kaybolmak hepsinden keyifli. Örneğin sabah erkenden kalkıp Venedik yerlileri gibi Rialto Pazarı’na uğrayın. Taze meyve-sebze tezgahlarının, balık tezgahlarının arasında gezinin, sabahın ritmini fotoğraflayın.
Venedik müzelerinin en önemlisi ise Peggy Guggenheim Collection. Peggy Guggenheim 30 sene kadar Venedik’te yaşamış ve topladığı sanat eserlerini burada sergilemiş. Günümüzde Venedik’teki en önemli müzelerden birisi haline gelmiş. Önemli modern sanat eserlerinin sergilendiği bu müze kesinlikle gezilmesi gereken yerlerden biri.
Venedik içerisindeki en ünlü turistik atraksiyon gondol turları. Gondol turu satın alırsanız rotayı kendi isteğinize göre şekillendirebileceğinizi unutmayın. Çok turistik olduğu için oldukça pahalı. Fazla para vermeden de kanallarda gezebilmek mümkün. Şehrin değişik yerlerinde traghetto adı verilen teknelerle şehir içi ulaşım sağlanıyor. Genelde köprü olmayan yerlerde karşı kıyıya geçmek için yapılan bu yolculuklar çok kısa süreli olsa da oldukça eğlenceli. Kanalları gezmenin alternatif bir yolu da kano kiralamak.
Venedik dükkanlarında camdan yapılan inanılmaz güzel eşyalar, biblolar ve heykeller göreceksiniz. Bunların kaynağına gitmek isterseniz yönünüzü Murano adasına çevirin. Hem ada çok güzel hem de buradaki atölyelerde camın nasıl işlendiğini izleyebiliyorsunuz. Hatta daha sonra da renk renk binalarla dolu Burano’ya geçebilirsiniz.
Venedik’te her yerde satılan enfes maskeler Şubat ayında yapılan karnavalda hayat buluyor. Karnaval süresince sokaklar maskeli insanlarla doluyor. Siz de bir kostüm kiralayıp maskeli kalabalığın arasına karışabilirsiniz. Karnavalın en renkli anlarından biri de Zombie Walk adı verilen yürüyüş. Bu dönemde türlü türlü sokak partilerine de denk geleceksiniz. Alın şarabınızı, parti ortamına dalın.
Yeme-içme kısmı ise Venedik’in en güzel yanlarından biri. Malum, İtalyan mutfağı zaten bir harika. Venedik’te deniz ürünlü risottolar, spaghettiler bir enfes oluyor. Mutlaka denemeniz gereken şeylerden biri de ciccheti. İspanya’nın tapasları gibi bunlar da ufak atıştırmalıklar. Bacari adı verilen ciccheti barlarına gidip tadabilirisiniz. Venedik’te denemeniz gereken lezzetlerden bir diğeri de genellikle prosecco ve aperol ile hazırlanan spritz. Tüm bu lezzetleri tatmak ve Venedik’i keşfetmek için ihtiyacınız olan uçak biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.