Kamboçya’nın en ünlü yeri Siem Reap turistlerin sık sık ziyaretine uğruyor. Turistlerin gelişlerinin asıl sebebi UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan tarihi şehir Angkor Wat. Khmer İmparatorluğu tarafından yapılan, tapınaklarla dolu bu şehir öyle önemli ki, Kamboçya bayrağının üzerinde resmi yer alıyor. Bu alandaki en önemli yerler Angkor Wat ve Angkor Thom. Önündeki nilüfer çiçekleri ile dolu gölet sayesinde Angkor Wat güneş doğuşunda inanılmaz bir görüntü alıyor. Bu yüzden gecenin karanlığında pek çok turist buraya güneş doğuşunu izlemeye geliyor. Bunun dışında, yüz figürleri ile dolu Bayon Tapınağı ve Tomb Raider filminin çekildiği, dev ağaç kökleri ile kaplı Ta Phrom da mutlaka görülmesi gereken tapınaklar.
Angkor Wat’ı gezmek için 1-3 veya 7 günlük giriş bileti (Angkor Pass) almak gerekiyor. Eğer akşam 17:00 civarında biletinizi alırsanız tek günlük biletle hem o gün güneş batışını izleyebiliyor hem aynı bileti ertesi gün tapınakları gezmek için kullanabiliyorsunuz.
Tapınak alanını gezmek için seçenekler tuk-tuk, e-bike veya bisiklet kiralamak. Paraya kıymayı göze alırsanız helikopterle veya sıcak hava balonu ile tapınak kompleksini yukarıdan izlemeniz de mümkün. :) Eğer sadece bir gününüz varsa tuk-tuk ile gezmek en iyisi. Tuk-tuk turları hemen hemen her yerde aynı fiyat. Tüm otellerin anlaşmalı sürücüleri var, ya da en kötü ihtimalle yoldan birini çeviriyorlar fakat ödeme işleminizi otelle halledebildiğiniz için pazarlık işine girmeniz gerekmiyor. Mola verdiğiniz tapınaklardan dönüşte karşılaşacağınız onlarca tuk-tuk arasından kendinizinkini bulabilmek için şoförünüzle net bir şekilde anlaşmayı ve telefon numarasını istemeyi unutmayın.
İçerde büyük tur ve küçük tur olmak üzere iki güzergah belirlenmiş. Tur fiyatları da hangi turu seçtiğinize göre değişiyor. Güneş doğuşunu izlemek istiyorsanız da ekstra ödeme yapmanız gerekiyor.
Angkor Wat alanında detaylı bir bilgilendirme ne yazık ki yok. Bu yüzden Angkor Wat we Khmer İmparatorluğu hakkında daha detaylı bilgi almak istiyorsanız Angkor National Museum’a gidebilirsiniz. Hatta tarihi alana gitmeden önce müzeye giderseniz gezinizden daha fazla keyif alabilirsiniz.
Siem Reap’ın biraz dışına çıkmak için vakit ayırabilirseniz önerim Tonle Sap Gölü’ne gitmeniz. Güneydoğu Asya’nın en büyük tatlı su gölü olan Tonle Sap’ta binlerce insan yaşıyor. Suların içine kurulmuş evlerde yaşayan halkın günlük hayatına tanık olmak, yüzen pazarlardan alışveriş yapmak size çok değişik bir tecrübe yaşatacak. Şehir merkezindeki nispeten Avrupai hayatlardan çok daha farklı bir Asya ile karşılaşacaksınız burada.
Siem Reap’ta bulunduğunuz sürede bir de yerel sebze meyve pazarlarını gezin. Turistik eşyaların satıldığı gece pazarlarından oldukça farklı bir ortamla karşılaşacaksınız.
Siem Reap gece hayatı Pub Street denen yerde yaşanıyor. Onlarca barla dolu bu alan geceleri tıklım tıklım doluyor. Biranın 50 cent gibi fiyatlara satılması da kalabalığı buraya çekiyor tabi. En ünlü barlar ise Angkor What? ve Temple Club. Bir de sokakta ayaküstü kokteyl içebileceğiniz, önünde bir kaç tane tabure olan arabalar var. Onları da deneyebilirsiniz. Pub Street’ten sadece bir kaç sokak uzaklaşırsanız da en iyi kokteylleri Miss Wong’s adlı mekanda bulabilirsiniz. Özellikle yalnız gezen biri iseniz kalabalık bir ekiple bardan bara gidebileceğiniz “bar hopping” turlarından birine katılmak da son derece eğlenceli olacaktır.
Asya genelinde Bali ve Tayland, masajları ile öne çıkmış olsa da Siem Reap’ta da ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirebileceğiniz spalara gidip çok komik fiyatlara masaj yaptırabilirsiniz. Kamboçya genelinde hem kendi paraları Kamboçya Riel’i hem de Amerikan Doları kullanılıyor. Çoğu zaman Amerikan Doları verdiğinizde para üstünü Kamboçya Riel’i olarak alıyorsunuz. Bu yüzden Siem Reap gezinizi planlarken yanınıza ufak USD banknotları almanızı öneririm. Yiyecek-içecek fiyatları oldukça ucuz olduğu için bu ufak dolarlara ihtiyacınız olacak.