Farklı ve kendine özgü takı tasarımlarıyla adından söz etmeyi başaran Deniz Kaprol ile son koleksiyonu hakkında konuştuk. Deniz Kaprol ile ilgili merak ettikleriniz, tasarımları hakkında bilmek istedikleriniz ve çok daha fazlası röportajımızda sizleri bekliyor. Keyifli okumalar!
Bize kendinizden bahseder misiniz?
İstanbul Kültür Koleji Ve Ankara Bilkent Üniversitelerinden sonra eğitimini New York’ta Fashion Institute of Technology de Kadın Giyim üzerine tamamladım. New York ‘ta okurken Jewellery Design üzerine dersler de aldım, ABD’nin önde gelen firmalarında çalışarak da tasarım dünyasına ilk adımını attım. Yıllardır yerli ve yabancı şirketlere (HANG FUNG JEWELLERY, PENTİ, TEMPO AKSESUAR, GOLDAŞ, ÇANAKKALE SERAMİK) trend analisti olarak danışmanlık verdim. Moda Tasarımcıları Derneği’nde (2008-2012) yıllarında Yönetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye Hazır Giyim ve Moda Federasyonunda (2010-2012 yıllarında) Yönetim Kurulu Başkan yardımcılığı görevlerini yürüttüm. Ayrıca İstanbul Teknik Üniversitesi / Fashion Institute of Technology Moda Tasarım Fakültesi’nde 2005 yılından beri Öğretim Görevlisi olarak da görev almaktayım.
Tasarımlarınızı ve temalarınızı oluştururken size en çok ilham veren şeyler nelerdir?
Tasarımlarımı oluştururken bana en çok ilham veren şeyler genelde sürreel olgular. Dünya dışı olan herşey beni çok etkiler, varoluşla ilgili detaylar da. Tüm bunlar benim için tasarımlarımın ilham kaynağıdır.
Tekstilci bir aileden geliyorsunuz peki takı tasarımına olan ilgiliniz nasıl başladı?
Tekstilden takıya geçişim malzemelere olan ilgimle başladı denilebilir. Kumaştan çok gümüş ve taşların beni daha çok heyecanlandırdığını farkettim. Bu yüzden takı tasarımına yöneldim.
Neden n11.com‘u tercih ettiniz?
n11.com oldukça modern, genç ve yenilikçi bir oluşum. Bünyesinde barındırdığı ekip ve markalarla birlikte sektörde henüz yeni olmasına rağmen, çok önemli bir yerde duruyor. Ayrıca arkasında Türkiyenin en büyük gruplarından biri olması da gelecekte daha da büyüyeceği ve önemli yatırımlarla gelişeceği konusunda oldukça güven veriyor.
Yaşamın şifresi koleksiyonunuzdan bahseder misiniz? DNA konusu üzerine yoğunlaşmanızın özel bir sebebi var mı?
Koleksiyon, ölümden sonra ki yaşamı merak ederek, bu konuya odaklandığımda, kendime sorduğum “ eğer ölümden geri dönseydik ne olurdu? “ sorusunun cevabı üzerine tasarlanmıştır. İlham kaynağını ise ölümden geri dönen insanların yaşayabileceği olası bir mutasyon durumunda değişecek dna kodlarından almıştır. Yaşamı incelediğimde, onu oluşturanların dna ve genetik kodlar olduğunu anlayarak bu koleksiyona “ yaşamın şifresi “ adını verdim. Tamamen 925 ayar gümüş olan bu koleksiyonda yalnızca Swarovski taşlar kullanılmıştır. Koleksiyonun ana rengi gümüş olmakla birlikte, kullanılan taşlar DNA ve genleri anlatmak için biyolojide kullanılan renklerden ilham alınarak, beyaz, siyah, yeşil, mavi, sarı ve mor olarak yer almıştır. İnsan vücudunda yer alan dna’ nın doğal şekillerinden ve insanın genetik kodlarından yola çıkılarak tasarlanan el yapımı bu renkli koleksiyon da kolye, bilezik, küpe, yüzük ve vücut takıları bulunmaktadır. Bu koleksiyon hem kadın hem de erkekler için tasarlamıştır.