Evleri ve ofisleri renklendirerek ortama pozitif enerji saçan çiçekleri sevmeyen var mı? İster bir özel gün için alın, isterseniz içinizden gelmiş olsun; canlı çiçekler en çok tercih edilen hediyelerden biri. Ancak üzücü gerçek şu ki bu çiçekler sonsuza kadar canlı kalmıyor. Fakat üzülmeyin, çiçeklerinizin uzun ömürlü olmasını sağlamak için deneyebileceğiniz bazı yöntemler var. Canlı vazo çiçekleri, canlı çiçek bakımı, vazo çiçeği solmaması için yapılması gerekenler ve daha fazlasını öğrenmek için yazıyı okumaya devam edebilirsiniz.

Vazo Çiçeği Bakımı
Canlı çiçekler ne kadar sevilse de bazen çok kısa ömürlü olabiliyor. Ancak birkaç basit yöntemle çiçeklerinizin tazeliğini uzun süre koruyabilirsiniz. Peki vazo çiçeğinizin bakımını nasıl yapabilirsiniz?
Çiçek aldıktan sonra yapılan en yaygın hatalardan biri sapları kesmeyi ihmal etmek. Çiçeğinizin saplarından iki ila üç santimetreyi 45 derecelik bir açıyla keserseniz, daha iyi su almasını sağlayabilirsiniz. İlk kesimden sonra birkaç günde bir aynı işlemi tekrarlamanız gerekiyor. Bu noktada sapları keskin bir bıçakla kesmeye özen gösterin. Kör aletler gövdeleri ezebilir ve çiçeklerin suyu düzgün bir şekilde emmesini engelleyebilir.
Özellikle gül gibi bazı çiçeklerde, çok sayıda koruyucu yaprak bulunuyor. Onu bu yaprak fazlalığından kurtarmak, çiçeğinizin tamamen açılmasını sağlıyor. Böylece hem daha güzel görünen çiçekler elde edebilir hem de çiçeklerinizin üzerindeki bakteri oluşumunu engelleyebilirsiniz. İşe ölü ve gevşek yapraklarından başlamakta yarar var.
Çiçeğinizi gelişigüzel sulamamalısınız. Bunu akıllıca ve o çiçeğin özelliklerini göz önünde bulundurarak yapmak oldukça önemli. Bu noktada bilmeniz gereken en önemli şey, çiçeklerinizin, özellikle de sapları kesildikten sonra, uzun süre susuzluğa dayanamayacağı. Temiz bir vazoyu oda sıcaklığında suyla doldurun ve içine biraz bitki besini ekleyin. Suyu genelde iki günde bir değiştirmeniz yeterli; ancak suyun bulanıklaştığını fark ederseniz hemen değiştirin.
Vazolar, canlı çiçeklerin evi gibi. Bu yüzden çiçeğinize en uygun vazoyu seçmeniz önemli. Genellikle çiçeklerin yarısı yüksekliğinde bir vazo seçmek gerekiyor. Buketin alt kısmı ağır ise daha dar bir vazo, üst kısmı baskın ise daha geniş bir vazo kullanabilirsiniz. Vazoyu yıkadıktan sonra doğal olarak kurumaya bırakın. Çünkü bez ya da kağıt havlu kullanmak çiçeklerinizin daha hızlı solmasına neden olabilecek bakterileri yeniden üretebilir.

Vazo Çiçekleri Nasıl Uzun Dayanır?
Canlı çiçek, bir bebek gibi bakım istiyor. Dolayısıyla uzun süre hayatta kalmasını sağlamak biraz özen gerektiriyor. Vazoda canlı çiçek bakmak istiyor; ancak çok kısa sürede solduruyorsanız ömrünü uzatacak ipuçlarını kaçırmış olabilirsiniz. Çiçeklerinizi daha uzun süre yaşatmak için yapabileceklerinizden bazıları şöyle:
- Çiçeklerinizi doğrudan güneş ışığı altında veya ısı üreten cihazların yakınında bulundurmaktan kaçının. Hızla kurumasına neden olabileceğinden açık pencereler, ısıtma veya soğutma sistemleri ve tavan vantilatörleri gibi alanlardan da uzakta tutun.
- Canlı çiçekleri meyvelerin yanında bulundurmamanız gerekiyor. Yanlış okumadınız; olgunlaşan meyveler küçük miktarlarda etilen gazı salgılayarak taze çiçeklerinizin ömrünü azaltabiliyor.
- İkinci günden sonra suyu düzenli olarak değiştirin. Tıpkı bizim gibi çiçekler de temiz suyu seviyor.
- Vazonuzu her su değişiminde temizleyin. Kalan herhangi bir bakteri, çiçeklerinizin daha hızlı solmasına neden olabilir.
- Solmuş çiçekleri çıkarın. Bu çiçekler çekici görünmediği gibi diğer çiçekleri de çürütebiliyor.
Tüm bunların yanı sıra, çiçeklerin daha uzun süre dayanmasını sağlamak için birkaç yöntem daha var:
- Elma sirkesi ve şeker: Çiçeklerinizi vazoya almadan önce iki yemek kaşığı elma sirkesi ve iki yemek kaşığı şekeri karıştırarak suya ekleyin. Sirke, anti-bakteriyel etki yaratırken, şeker bitki besini görevi görüyor ve çiçeklerinizin canlanmasını sağlıyor.
- Aspirin: Taze çiçeklerle dolu vazonuza bir adet ezilmiş aspirin karıştırın. Aspirin, suyun pH seviyesini düşürerek solmayı geciktiriyor.
- Çamaşır suyu: Vazoya ekleyeceğiniz bir çay kaşığı çamaşır suyu, çiçeğinizin suyunun bulanıklaşmasını önleyerek bakterilerle savaşmaya yardımcı oluyor. Ancak bir çay kaşığından fazla kullanmamaya dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde çiçekleriniz zarar görebilir.
- Buzdolabı: Çiçeklerinizi her gece yatmadan önce buzdolabına koyarak da çürümesini geciktirebilirsiniz.

Canlı Çiçek Çeşitleri
Canlı çiçek bakmanın püf noktalarını öğrendiniz. Şimdi sıra evinizi güzelleştirecek o harika çiçeği seçmeye geldi. İşte vazoda bakabileceğiniz ve bulunduğu yere enerji katacak vazo çiçekleri isimleri:
Gül: Çiçek denince ilk akla gelen isimlerden biri de gül oluyor. Üstelik bakımı da oldukça kolay. Gülünüzü vazoya koyduğunuzda suya değen yaprakları ve etrafındaki koruyucu yaprakları kopararak solmasını geciktirebilirsiniz. Eğer gülleriniz solmaya başlarsa, bir kaba soğuk su doldurun ve çiçek kısmını kabın içine yerleştirin. Yaklaşık 2 saat bu şekilde bekleterek güllerinizi canlandırabilirsiniz.
Lale: Bahar ayının gelmesiyle birlikte parklarda sıkça görülen laleler bulundukları alana yayılmayı sever. Yani lalenizin büyümesi için ona yeterli alanı sağlamanız oldukça önemli. Ömrünü uzatmak içinse uzun ve geniş vazolar seçmelisiniz. Işığa duyarlı olan lalelerin uçları açıldıktan sonra direkt güneş ışığından uzak tutmalısınız.
Papatya: Papatya denince akla önce “seviyor, sevmiyor” falları gelse de papatya aslında mutluluğu ve masumiyeti simgeleyen bir çiçek. Bakımı içinse püf noktası, yeterince güneş alması. Böyle bir ortamda papatyanız çok daha uzun süre sizinle kalıyor.
Hüsnüyusuf: Birden fazla rengi üzerinde taşıyan hüsnüyusuf, karanfil ile aynı aileden geliyor. Fazla sıcak ortamı sevmeyen bu çiçeği bazen gölgeye alabilirsiniz. Eğer vazoda musluk suyu kullanacaksanız en az bir gece beklettikten sonra çiçeğinizle buluşturmaya dikkat edin.
Şebboy: Farsça “gece kokusu” anlamına gelen şebboy gerçekten de harika bir kokuya sahip ve bu koku özellikle geceleri daha da kuvvetli hissediliyor. Üstelik farklı renkleriyle harika aranjmanlar ortaya çıkarılabiliyor. Dayanıklı bir bitki olan şebboy, güneş ışığını oldukça seviyor.
Gerbera: Papatya ile aynı aileden olan Güney Afrika kökenli bu çiçeği farklı renk ve şekillerde görebilirsiniz. Sıcak havayı seven gerberalar için fazla sıcaklık değişimi olmaması önemli.
Gala (Gelin) Çiçeği: Zarif görünümüyle dikkat çeken gala, diğer adıyla gelin çiçeği, direkt güneş ışığına maruz kalmayı sevmiyor. Görüntüsü gibi gerçekten narin ve hassas olan bu çiçek, aydınlık ortamları seviyor ve en ufak hava değişiminden kolayca etkileniyor. Bu yüzden eşit güneş alabileceği ve rüzgar gibi ani hava koşullarıyla karşılaşmayacağı bir ortamda bakmanız gerekiyor.
Sümbül: Evlerde sıkça tercih edilen çiçeklerden biri olan sümbül, çok ışıklı ortamları sevmiyor. Bu nedenle güneş ışığından dolaylı olarak yararlanmasını sağlamalısınız. Gelin çiçeği gibi hassas olan sümbülü sabit hava akımı olan bir yerde muhafaza edebilirsiniz.
Frezya: Ana vatanı Güney Afrika olan ve harika bir kokuya sahip bu çiçeğin bakımı aslında oldukça basit. Dikkat etmeniz gereken yalnızca iki nokta var: Uygun vazo ve su. Frezyalarınızı muhafaza edeceğiniz vazonun içi ve dışı tertemiz olmalı. Kullanacağınız suyun da dinlenmiş olması önem taşıyor.
Özetle güzel kokuları ve parlak renkleriyle canlı çiçekler bulundukları ofisin havasını bir anda değiştiriyor. Bazı çiçekler diğerlerine kıyasla biraz daha özen gerektirse de canlı çiçek bakmak düşünüldüğü kadar zor değil. Özel günlerin kurtarıcısı ve yaşam alanlarının tamamlayıcısı canlı çiçekler, iyi bakıldığı zaman haftalarca canlılığını koruyabiliyor.