Dünya’nın en mutlu insanlarının yaşadığı söylenen Kopenhag; yüksek yaşam standardı, cıvıl cıvıl sokakları, yüz yıllardır korunan mimari yapısı, kanalları, şehrin her yerine yayılmış park ve bahçeleri, soğuk havaya rağmen sıcaklığını kaybetmeyen insanları ile diğer Avrupa başkentlerinden ayrılıyor. Havaların genelde soğuk olması nedeniyle Temmuz-Eylül aylarında ziyaret edilmesi öneriliyor fakat benim gibi birazcık şansınız varsa mayıs ayında yazlık kıyafetler ile dolaşabileceğiniz hava ile karşılaşabilirsiniz.
Kopenhag’da insanlar ulaşım için genelde bisiklet ya da az da olsa toplu taşımayı kullanıyor. Zira şehrin her yerinde bisiklet yolu var. Böylece trafik problemi en aza indirgenmiş durumda. Danimarka’ya özgü yemek bulmak çok mümkün değil, bulsanız bile ufak bir servet ödemek zorunda kalabilirsiniz :). Kopenhag, bira severler için güzel bir yer, ufak bir markette bile 20’ye yakın bira çeşidi görebilirsiniz.
Üç dört günlük bir gezi ile Kopenhag’ın her yerini gezebilirsiniz. Kopenhag anılarım henüz çok taze iken görülmesi gereken 11 yeri sizin için yazdım :)
1: Nyhan Yeni Liman
Nyhan, kanallar bölgesinin merkezi olarak sayılıyor. Kanalın kenarında bulunan rengarenk evler ve kanalda sıralanmış eski tekneler saatlerce bakmak istediğiniz bir görüntü oluşturuyor. Evlerin altında bulunan kafe ve restoranlar dinlenip bir şeyler yemek ve içmek için ideal. Nyhan’dan kalkan tekneler ile şehir turu yapılabiliyor. Yaklaşık iki saat süren turda şehirde görülmesi gereken yerlerin birçoğunu bir de kanaldan görebilirsiniz.
2: Küçük Deniz Kızı Heykeli
Langelinie limanında bir taşın üzerinde oturan Küçük Deniz Kızı heykeli Carlsberg ailesi tarafından yaptırılmıştır ve şehrin simgesi olarak kabul edilir. Şehirde simge olarak kabul edilebilecek daha güzel yerler varken heykelin simge olarak kabul edilmesi biraz hayal kırıklığına neden oluyor.
3: Tivoli Bahçeleri
Tivoli Bahçeleri, Kopenhag’ın en meşhur yerlerinden biri. Oldukça geniş bir arazi üzerine kurulmuştur. Bahçede 26 adet eğlence parkuru, 30’dan fazla restoran ve birçok konser alanı var. Dünyanın en güzel lunaparklarından sayılan Tivoli yediden yetmişe herkesin eğlenmek için aktivite bulabileceği bir yer.
4: Rosenborg Kalesi ve Kral Bahçeleri
IV. Christian tarafından yaptırılan Rosenborg Kalesi şehrin en görkemli yapılarından. 400 yıllık olan kale kraliyete ait sanatsal hazinelere, taç mücevherlerine ve asil kıyafetlere sahiptir. Muhteşem Kral Bahçeleri ise yeşil içerisinde soluklanmak için birebir.
5: Round Tower
Round Tower ünlü gökbilimci Tycho Brahe’nın gözlem yapabilmesi için Kral IV. Christian tarafından inşa ettirilmiş. Kule içerisinde merdiven bulunmuyor. Eğimli yoldan tırmanarak kulenin en tepesine çıkabiliyorsunuz. Yorucu 10 dakikanın ardından şehri tamamen gördüğünüz bir manzara ile karşılaşıyorsunuz.
6:Kastellet Eski Şehir Surları
Kastellet, IV. Christian tarafından 1626 yılında denizden gelecek saldırılara karşı şehri korumak için askeri garnizon olarak yaptırılmıştır. Garnizon, yıldız şeklinde inşa edilmiş olup, içerisinde kilise, kule ve yel değirmeni bulunuyor. Adının garnizon olduğuna bakmayın içerisine girdiğinizde saatlerce çıkmak istemeyeceğiniz, surlarda yürüyüş yapıp huzur dolacağınız bir yer.
7: Mermer Kilise
Asıl adı Kopenhag Frederik olan kilise, yapımında kullanılan malzemeden dolayı halk arasında mermer kilise olarak anılmaktadır. Tavanında 12 farklı figür bulunan kilise Avrupa’nın en büyük mermer kilisesidir ve Kopanhag halkı için çok önemlidir. Kopanhag’da yaşayan insanlar genellikle bu kilisede evlenmek istiyormuş.
8: Belediye Sarayı
Şehir merkezinde bulunan bu görkemli bina Belediye Başkanı ve Belediye Meclisi’ne ev sahipliği yapmaktadır. 1905 yılında Romantik tarzda tasarlanan bina ilk günkü yapısını hala korumaktadır. Önünde bulunan meydan, kalabalık grupların toplanma noktası konumundadır. Kiremit rengi ve altın yaldızlı dış süslemeleri ile şehrin en dikkat çekici yapılarından biri Belediye Sarayı’dır.
9: Stroget
Dünya’nın en uzun yaya caddelerinden biri olan Stroget’i gördüğünüzde ilk olarak İstiklal Caddesi ile benzerliği dikkatinizi çekiyor. Rengarenk binaları, ucuzundan pahalısına her kesime hitap eden mağazaları, hediyelik eşya satan dükkanları ve dünya mutfağından çeşitli yemekleri bulabileceğiniz çok keyifli bir cadde. Her köşe başında karşılaştığınız sokak sanatçıları da keyfinize keyif katıyor.
10: Botanik Bahçesi
On hektarlık bir alana yayılmış olan bahçe 1600 yılında açılmış fakat iki defa yeri değiştirilerek günümüzdeki konumunu almıştır. On binden fazla türü barındıran botanik bahçe yeşili sevenler için görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.
11: Carlsberg Brewery Fabrikası
1847 yılında J.C. Jacobsen tarafından kurulan fabrika Carlsberg ve Tuborg biralarının üretim merkeziyken günümüzde sadece müze olarak kullanılıyor. İki Adet kocaman fil heykelinin bulunduğu girişten geçip eski binalar arasında yürüdükten sonra sergi salonlarının ve ahırın olduğu bölgeye geliyorsunuz. İlk olarak iki adet at tarafından çekilen at arabası ve ahır bölümü ile karşılaşıyorsunuz. Ahır bölümünde eskiden bira dağıtımının yapıldığı arabaları da görebilirsiniz. Binlerce bira şişesinin ve bira üretim geçmişinin sergilendiği iki ayrı salonda geçmişe yolculuk etmek bira severler için farklı bir deneyim olabilir. Bahçede bulunan restoranda çeşitli biralardan deneyip, mağazadan hediyelerinizi alabilirsiniz.
Bonus ☺ Freetown:
Kopenhag’ın Christiania bölgesinde olan Freetown 1971 yılında bir grup hippi tarafından özerk bölge olarak kurulmuştur ve nüfusu binden azdır. Burada yaşayan insanlar organik tarım ve bisiklet imalatı ile uğraşmaktadır. Rengarenk sokakları, sıcak insanları ve farklı hayat tarzı ile Freetown kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Yazımıza sizin de eklemek istediğiniz yerler varsa yorum bölümünde bizimle paylaşabilirsiniz.
Ayrıca gezmeyi sevenlerdenseniz, Bir Rönesans Hikayesi: Lucca yazımıza da göz atabilirsiniz.