Kent manzaraları büyük binalar ve beton yapılarla dolup taşarken şehrin gürültüsünden kaçmak isteyen herkes kendini parklara ve sahillere atıyor. Açık havanın tadını çıkarmak, yemyeşil ağaçlar eşliğinde spor yapmak ve özel etkinlik alanlarıyla keyifli bir hafta sonu geçirmek istiyorsanız, İstanbul gezilecek parklar bakımından birçok seçeneğe sahip. Bazıları yüzlerce yıldır var olan birçoğu da boğaz manzarasını kucaklayan İstanbul’daki parklar kalabalıktan uzaklaşmak isteyenleri oksijen dolu bir atmosferle karşılıyor.
İstanbul Yıldız Parkı
Bir zamanlar Çırağan Sarayı’nın arka bahçesi olan tarihi İstanbul Yıldız Parkı yüzlerce yıllık ağaçları, çocuk oyun alanları ve belediyeye ait sosyal tesislerinin yanı sıra İstanbul’un en popüler yürüyüş parkurlarını içinde barındırıyor. Çadır Köşkü, Malta Köşkü ve Şale Köşkü gibi tarihi yapılara da ev sahipliği yapan bu devasa parkta keyifli bir yürüyüş yapmak için ihtiyacınız olan tüm imkanlar mevcut. İBB tarafından işletilen tarihi köşklerde yemek yiyebilir ve boğaz manzarasına karşı kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Yaz sıcaklarında güneşten korunmak için çok sayıda kameriye de barındıran Yıldız Parkı’na gitmek için Beşiktaş sahilinden Çırağan Caddesi boyunca yaklaşık 1 km yürümeniz yeterli.
Ulus Parkı
Ulus Parkı, İstanbul’da yeşil ve mavinin tutkulu buluşmasını sahneleyen en özel alanlardan biri. Kimileri için beton yığınlarından yeşile kaçış alanı kimileri için de boğaz manzarasını en iyi gören yer olan bu park, Beşiktaş sınırları içinde yer alıyor. Parkın içinde uzun yürüyüşler için oluşturulmuş bir parkur bulunmuyor fakat aileniz veya arkadaşlarınızla dinlenmek için manzaralı bir alan arıyorsanız tam size göre.
İstanbul Ulus Parkı geçirdiğiniz keyifli zamanı lezzetli yemek ve içeceklerle zenginleştirmek için bir de kafe barındırıyor. Özellikle soğuk mevsimlerde park içindeki işletmeye uğrayarak İstanbul Boğazı’nın pitoresk peyzajına sıcak bir kahve eşliğinde tanık olabilirsiniz. Ulus Parkı’na hem özel arabanızla hem de toplu taşımayla kolayca ulaşabilirsiniz. Otobüs ulaşımı için Mecidiyeköy, Beşiktaş, Ortaköy ve Taksim güzergahlarından geçen DT1 ve DT2 numaralı otobüslere binebilirsiniz.
Maçka Demokrasi Parkı
Kent merkezinden uzaklaşmadan kent yoğunluğuna kısa bir ara vermek istiyorsanız, Harbiye’de bulunan Maçka Parkı’na uğrayarak uzun yürüyüş parkurlarının tadını çıkarabilirsiniz. Bir zamanlar Harbiye Vadisi olarak anılan geniş bir alan üzerine kurulu bu parkta ıhlamurdan kavağa, çınardan akasyaya kadar onlarca farklı ağaç türüne rastlamak mümkün.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Maçka ve Taşkışla kampüslerini birbirine bağlayan teleferik hattıyla bilinen Maçka Parkı’nda spor yapmak için egzersiz alanları da bulunuyor. Süs havuzları, iyi düzenlenmiş peyzajı ve yemyeşil çimleriyle fotoğraf tutkunlarının uğrak noktası olan park daha çok gençler tarafından ziyaret ediliyor. İçerisinde birçok kafe, restoran ve büfe bulunan İstanbul Maçka Parkı ulaşımın kolay olduğu bir noktada yer alıyor. Beşiktaş’tan Taksim’e giden herhangi bir otobüse bindikten sonra Stadyum durağında inerek parka ulaşabilirsiniz.
Abbasağa Parkı
Beşiktaş’ın Cihannüma mahallesinde bulunan Abbasağa Parkı, eskiden bir bölümü gayrimüslimlere bir diğer bölümü de Müslümanlara ayrılmış mezarlık bir alanken şimdilerde daha çok semt sakinlerinin uğradığı küçük ve şirin bir park. Çocuklar için küçük bir oyun alanının da bulunduğu Abbasağa Parkı, İstanbul’daki diğer büyük parklarla kıyaslandığında geniş bir alan vadetmiyor; ancak yakınlarda oturuyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir lokasyon.
Abbasağa Parkı, bir zamanlar Beşiktaş iskelesinden Üsküdar’a kalkan vapurları izlemek için zengin manzaralar sunarken, şimdilerde evlerin arasında sıkışıp kalmış yeşil bir kaçış alanı olarak kullanılıyor. Üstelik, içindeki küçük amfi tiyatroda yılın belli dönemlerinde sergi, tiyatro, söyleşi ve konser gibi etkinlikler de yapılıyor. Yolunuz Beşiktaş’a düştüğünde Abbasağa Parkı’na da kısa bir ziyaret gerçekleştirmek isterseniz, Barbaros Bulvarı paralelindeki bu yeşil alana kolayca ulaşabilirsiniz.
Emirgan Korusu
Kent karmaşasından kaçmak ve Sarıyer’in boğaza nazır nefis havasından nasibini almak isteyenlerin uğrak noktası Emirgan Korusu. İstanbul parkları arasında tarihi bir öneme de sahip olan bu geniş ağaçlık alan rengarenk laleleriyle biliniyor. Eğer Emirgan Korusu’nu nisan ayında ziyaret etmeyi düşünürseniz, Lale Festivali’nin enfes manzaralarını fotoğraflamayı unutmayın.
Emirgan Korusu İstanbul’da böyle yerler kaldı mı dedirtecek türden zengin bir flora ve hayvan çeşitliliği sunuyor. Piknik yapmak isteyenleri kuş cıvıltıları, asırlık ağaçlar ve kesintisiz boğaz manzarasıyla karşılayan bu korunun tarihi de bir o kadar ilgi çekici. Eskiden Feridun Bahçesi olarak bilinen bu alan, Osmanlı padişahı 4. Murat tarafından 17. yüzyılda dönemin Revan Hanı İranlı Emir Güne’ye veriliyor. İsmini de buradan alan koru, ilerleyen dönemlerde başkalarına devredilse de 1940 yılında Lütfi Kırdar tarafından kamulaştırılarak şimdiki halini alıyor.
Emirgan Korusu’nda çocuklar için oyun alanlarından sosyal tesislere kadar birçok alan bulunuyor. Yılın herhangi bir mevsiminde uzun parkurlarda yürüyüş yapmaya çıktığınızda dinlenmek isterseniz, korunun içindeki tarihi köşklerde kahvenizi yudumlayabilir ya da kahvaltı yapabilirsiniz. Giriş için herhangi bir ücretin alınmadığı Emirgan Korusu’na arabayla gelecekseniz yalnızca otopark ücreti ödemeniz gerekiyor. Bunun dışında koruya ulaşım için Emirgan Sahili’nden içeriye doğru hafif bir yokuş çıkabilir veya Beşiktaş-Levent hattından Sarıyer’e giden otobüs ve minibüsleri kullanabilirsiniz.
Bebek Parkı
Toplamda 16 bin dönümlük bir arazi üzerinde yer alan Bebek Parkı, 18. yüzyıldan beri yeşil alan olarak kullanılıyor. Parkın şimdiki bulunduğu yerde bir zamanlar Hümayunabad Kasrı yer alırken artık sadece sarayın bahçesi olarak kullanılan park bölümü bulunuyor. 1908 yılında park olarak kullanılmaya başlanan bu yeşil alan denize sıfır konumuyla İstanbul’da gezilecek parklar arasında mükemmel Boğaz manzarasıyla öne çıkıyor.
Yüzlerce yıllık ağaçların boğazın masmavi sularına selam verdiği Bebek Parkı’na geldiğinizde uzun bir yürüyüş yolunun tadını spor yaparak çıkarabilirsiniz. Üstelik, çocuklar için oyun alanlarının yanı sıra köpek gezdirme yeri olarak ayrılan bölümler de bulunuyor. 2008 yılında restore edilerek yeniden kullanıma açılan parkın son yenileme çalışması ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldı. Ziyaretçiler artık tekne kirliliği olmadan boğaz manzarasını kesintisiz bir şekilde izleyebiliyor.
Avrupa Yakası’nın sahil şeridinde yer alan Bebek Parkı’na ulaşım da oldukça kolay. Beşiktaş-Ortaköy güzergahında hareket eden otobüslere binerek parkın önündeki durakta inmeniz yeterli. Anadolu Yakası’nda yaşıyorsanız, Üsküdar veya Kadıköy’den vapura binip önce Beşiktaş’a ardından otobüslerle Bebek Parkı’na ulaşabilirsiniz.
Göztepe 60. Yıl Parkı
Anadolu Yakası’ndaki en büyük parklardan biri olan Göztepe 60. Yıl Parkı, 2013 yılında yapılan peyzaj düzenlemesiyle artık ziyaretçilerini yeşilin en güzel manzaralarıyla karşılıyor. Her yaştan insanın ziyaret ettiği bu yerde özellikle çocuk ve gençler için egzersiz, oyun ve etkinlik alanları bulunuyor. Toplamda 80 bin metrekarelik alan üzerine kurulu Göztepe 60. Yıl Parkı’nda keyifli yürüyüşler yapmanız için uzun parkurlar da yer alıyor. Ayrıca, parka gelmeden önce raket ve teniz topunuzu yanınızda getirerek özel kortlarda tenis de oynayabilirsiniz.
İstanbul’daki parklar yalnızca spor amaçlı değil, kentin gürültüsünden uzaklaşmak isteyenler için vazgeçilmez bir dinlenme alanı olarak da kullanılıyor. Tam da bu amaç için özel olarak düzenlenen Göztepe Parkı’nda biyolojik gölet, süs havuzu ve gül bahçesi gibi doğal atmosferi canlandıran bölümler bulunuyor. Kadıköy’ün merkezine küçük bir Central Park gibi konumlanan bu yeşil alanda keyifli vakit geçirdikten sonra Göztepe Sahili’ne inerek deniz havasını da soluyabilirsiniz.
Bağdat Caddesi’nin bitişiğinde yer alan Göztepe 60. Yıl Parkı’na her iki yakadan da kolayca ulaşılabiliyor. Avrupa Yakası’ndan gelmek için Marmaray’ın Göztepe istasyonunda indikten sonra yürümeniz yeterli. Dilerseniz Kadıköy’den GZ2, Pendik’ten 16, Maltepe’den 4 numaralı otobüslere binerek Göztepe Parkı’na ulaşabilirsiniz.
Selamiçeşme Özgürlük Parkı
Kadıköy’ün Göztepe semtinde yer alan Selamiçeşme Özgürlük Parkı, İstanbul gezilecek parklar listesinde ziyaretçilere çeşitli imkanlar sunan büyük yüzölçümüyle öne çıkıyor. 1995 yılında açılan bu devasa yeşil alan kolay ulaşımı sayesinde kentin her yerinden ziyaretçi akınına uğruyor. Çocuk ve gençler için hazırlanan çok sayıdaki aktivite alanları parkı diğerlerinden ayıran en önemli özelliği. İstanbul Özgürlük Parkı’nda futbol ve basketbol sahalarından tenis kortu, egzersiz alanları ve oyun parklarına kadar çeşitli aktivite alanları bulunuyor.
İstanbul’un neresinde olursanız olun; spor yapmak, dinlenmek, piknik yapmak veya eğlenmek için Özgürlük Parkı’na Marmaray hattının Göztepe durağında indikten sonra kısa bir yürüyüşün ardından ulaşabilirsiniz. Yüzlerce çeşit ağaç, çiçek ve geniş çim alanıyla park tanımını tam anlamıyla karşılayan Özgürlük Parkı’nda zaman zaman kültürel etkinlikler de düzenleniyor. Yürüyüş ve koşu parkurlarında sabah sporunuzu yaparken süs havuzları ve renkli çiçeklerin manzarasına tanıklık etmek istiyorsanız, Özgürlük Parkı’nı yılın her döneminde ziyaret edebilirsiniz.
Taksim Gezi Parkı
Türkiye’nin toplumsal hafızasında oldukça önemli bir yere sahip olan Taksim Gezi Parkı, hem üzerine oturduğu toplumsal/kültürel miras ile hem de doğası itibariyle oldukça ayrı bir yere sahip. Osmanlı-Türk modernleşmesinin önemli bir sembolü olan Gezi Parkı, 19. yüzyılın değişim rüzgarlarından nasibini bolca alarak hem Avrupalı seyyahların hem de Türk yazarların eserlerinde kendine yer buluyor.
Osmanlı Dönemi’nde Topçu Kışlası ve Taksim Stadı gibi tesislere sahiplik yapan bu alan, günümüzde İstiklal Caddesi ve Taksim’in sembolü bir park olarak yaşamına devam ediyor. Gezi Parkı’nda uzun yürüyüş parkurları veya egzersiz alanları bulunmuyor; ancak çevresindeki beton yapıların etkilerini hafifletme rolünü etkili bir şekilde üstleniyor. Parkın 38 dönümlük arazisi içinde çeşitli dinlenme ve oturma alanlarının yanı sıra birçok ağaç türü bulunuyor.
Yolunuz Taksim’e düştüğünde hem dinlenmek hem de tarihsel bir yolculuk yapmak isterseniz, Taksim metrosu çıkışındaki tabelaları takip ederek Gezi Parkı’na ulaşabilirsiniz.
Sanatçılar Parkı
Beşiktaş’ın gözbebeği olan ve adından da anlaşılacağı üzere sanatın her türlüsünü barındıran Sanatçılar Parkı Akatlar’da yer alıyor. Modern peyzajı, uzun koşu ve bisiklet yollarının yanı sıra yapay göletler, çeşitli bitki örtüleri ve yeme-içme alanlarıyla ziyaretçilerini hoşgörüyle karşılayan Sanatçılar Parkı biraz nefes almak için harika bir alan. İstanbullulara kültür, sanat ve yeşili bir arada sunan bu park adına yakışır bir şekilde Türkiye’de iz bırakan değerli sanatçıların heykel, büst ve el izlerini taşıyor. Bu özelliğiyle sadece yeşil bir doğa alanı olarak değil; aynı zamanda konser, tiyatro, sergi ve festival gibi çeşitli kültürel aktivitelere de ev sahipliği yapan zengin bir kompleks olarak hizmet veriyor.
İstanbul Gülhane Parkı
İstanbul Gülhane Parkı doğa ve tarihin bir araya gelişini sahneleyen sembolik alanlardan biri. Tarihsel dokusunu her metrekaresinde hissettiren bu büyük park, Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı’na gül yetiştiren bir dış bahçe olarak kullanılırken, 1912 yılında halka açık bir park haline getiriliyor. Fatih ilçesinin Eminönü semtinde yer alan bu 163 dönümlük park şiirlerden şarkılara, filmlerden kitaplara sanatın her alanına etki etmiş önemli bir simge. Öyle ki Türk demokrasi tarihinin en önemli olaylarından biri olan Tanzimat Fermanı 1839 yılında bu parkta okundu.
Genellikle Eminönü bölgesindeki tarihi yerleri gezmeye gelenler tarafından ziyaret edilen İstanbul Gülhane Parkı, bu ilgiyi tek başına da hak ediyor. Burada yemyeşil ağaçlar ve kuş cıvıltıları eşliğinde huzur dolu yürüyüşler yapabileceğiniz gibi en sevdiğiniz kitabın sayfalarını usulca çevirebilirsiniz. Öğle ve akşam saatlerinde oldukça kalabalık olan parkı sabahları ziyaret ederek sakinliğin tadını daha iyi çıkarabilirsiniz. İstanbul Gülhane Parkı’na ulaşmak için Bağcılar – Kabataş tramvay hattının Gülhane durağında inip biraz yürümeniz yeterli.
Nakkaştepe Millet Bahçesi
Anadolu Yakası’nda hem boğazın nefes kesen manzarasını hem de yeşilin farklı tonlarını barındıran geniş bir park alanı arıyorsanız, İstanbul’un ilk millet bahçesi olan Nakkaştepe Üsküdar’da sizi bekliyor. 90 bin metrekare alan üzerine kurulu 2500 kişi kapasiteli bu bölgede bir parktan beklediğiniz ne varsa daha fazlasını bulabilirsiniz. Seyir teraslarıyla İstanbul’un pitoresk siluetlerini izleyebilir, yürüyüş ve koşu parkurlarında temiz havayı soluyarak sporunuzu yapabilirsiniz.
Çocuklar için açık ve kapalı oyun alanları da barındıran Nakkaştepe Millet Bahçesi’ni yılın her döneminde ziyaret edebilirsiniz; ancak daha keyifli vakit geçirmeniz için özellikle yağışsız günleri tercih etmenizde fayda var. Bu sayede macera parkuru, tenis kortu, piknik alanları ve bitki gösterim alanı gibi bölümlerin tadını doyasıya çıkarabilirsiniz. Nakkaştepe’ye geldiğinizde heyecanın dozunu biraz daha artırmak isterseniz, ZippLine yapabilir ya da Uçan Yol adı verilen bölümde ağaçların arasında huzur dolu bir yürüyüşlere imza atabilirsiniz.
08.00 – 22.00 saatleri arasında hizmet veren Nakkaştepe Millet Bahçesi’ni ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Yalnızca otopark için cüzi bir miktar talep edilen bu yeşil alana gelmek için metrobüs ve metro ulaşım araçlarını kullanabilirsiniz. Metrobüsle gelmek için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü durağında inip 15 dakika yürümeniz gerekiyor. Aynı şekilde Üsküdar – Çekmeköy metrosunun Bağlarbaşı durağında indikten sonra yürüyerek parka ulaşabilirsiniz.
Polonezköy Tabiat Parkı
Polenezköy Tabiat Parkı hem sahip olduğu hayvan türleriyle hem de zengin bitki yapısıyla doğa severlere benzersiz tecrübeler yaşama imkanı sunuyor. 1994 yılında Çevre Bakanlığı’nın çalışmaları sonucunda 3000 hektarlık alan üzerinde temeli atılan Polenezköy Tabiat Parkı, aynı zamanda İstanbul’un ilk tabiat parkı olma özelliği taşıyor. İstanbul gibi kalabalık bir şehirde vazgeçilmez öneme sahip olan bu tabiat parkı ziyaretçilerini doğanın en gerçekçi haliyle karşılıyor.
İstanbul yürüyüş parkurları listesinde 5 kilometrelik uzunluğuyla öne çıkan Polonezköy Tabiat Parkı’nda kent merkezinde görmenin pek mümkün olmadığı farklı ağaç türleri arasından geçerek huzurlu yürüyüşler yapabilirsiniz. Park, sporun her türlüsüne izin veren doğal atmosferinin yanı sıra bisiklet tutkunları için düzenlenen bir yol da sunuyor.
Günübirlik aktivitelerin dışında konaklamak için kamp alanları da sunan Polonezköy Tabiat Parkı şehirden biraz uzakta, Beykoz içlerinde yer alıyor. Haftanın her günü 07.00 – 00.00 saatleri arasında ziyaret edebileceğiniz alana ulaşmak için Üsküdar Meydanı’ndan kalkan 15KÇ, 135G ve 136 numaralı otobüsleri kullanabilirsiniz. 2022 senesinde, parka giriş ücreti tam bilet için 5 TL iken, otomobiliyle gelmek isteyenlerin 15 TL ödemesi gerekiyor.
Kent yaşantısının boğucu atmosferi artık herkesin ortak problemi. Kaçıp gitmek bir çözüm olmasa da şehrin gürültüsünden, kirli havasından ve kalabalığından biraz olsun uzaklaşmak herkese iyi gelir. Güzel bir hafta sonunda eve sıkışıp kalmak yerine İstanbul’un tarihi, doğal ve manzaraları parklarını ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.