Tüm dünyayı bir Pokemon Go çılgınlığı kasıp kavuruyor. Daha ilk haftasında Twitter’dan daha fazla kullanıcı edindiği söyleniyor. Hisseleri birden tavan yapan Nintento, sadece efsane bir oyun yaratmakla kalmadı, bilgisayar neslini sokağa çıkarmayı da başardı.
Türkiye’de de Pokemon hevesi çizgi filmin kaldırılmasıyla yarıda kalan 90’ların çocukları ve daha birçok kişi oyunun ülkeye gelmesini beklemeden başka kaynaklardan onu edindi bile. O yüzden “Pokemon Go nasıl indirilir?” sorusunun cevabını sonraya bırakıyoruz.
2016 yılı içinde, muhtemelen önümüzdeki haftalarda Türkiye’de de indirme fırsatı elde edebileceğiniz bu oyun hakkında daha fazla bilgi edinmeye ne dersiniz?
Pokemon Go Nedir?
“Pokemon Go nedir?” sorusundan önce ne değil onu söyleyelim: Sadece bir oyun değildir. Artırılmış gerçeklikle birlikte oyunların ufkunun ne kadar genişleyebileceğinin bir kanıtı aynı zamanda. (Sanal gerçeklik demek için daha erken.) Nintendo’nun 1995 yılında çıkardığı oyunun yenilenmiş ve mobil cihazlarda oynanan versiyonu.
Oyun hakkında birçok şey tam kesinlik kazanmasa da GPS ile konumunuzu takip ederek 2 km, 5 km ve 10 km’lik aralıklarla Pokemon’ları yerleştirdiği tahmin ediliyor. Cihazınızla baktığınızda gerçek mekanlarda oyunun öğelerini görebiliyorsunuz.
Küçük Bir Pokemon Go Sözlüğü
“Pokemon Go nasıl oynanır?” sorusuna geçmeden önce, bilmeyenler için bu oyundaki temel terimlere ve anlamlarına değinelim.
Pokemon: Sanal cep canavarı. Genel bir isim. Yakalayacağınız Pokemon’ların farklı isimleri var.
Poke topu: Pokemonu yakalamakta kullandığınız kırmızılı top.
Poke durağı: Haritada mavi ikon olarak görünen ilgi alanları. Oyuncular buralardan ücretsiz öğeler toplayabiliyor.
Gym: Normalde spor salonu ama bu oyunda oyuncuların Pokemon’larını kavga ettirebileceği yer.
Takım: 5. seviyeye ulaştığınızda Sarı, Kırmızı ve Mavi olmak üzere üç takımdan birine dahil olmayı seçebilirsiniz.
Yemler: Nadir bir Pokemon’u belli bir durağa çekebilmek için kullanılabilen oyun öğeleri.
Pokemon Go Nasıl Oynanır?
Kaynak: androidcentral.com
Cep telefonunuza Pokemon Go’yu yükledikten sonra dışarı çıkıp Pokemon aramaya başlayın. Oturduğunuz yerden Pokemon bulmanız zor. O yüzden yürüyüşe çıkmanız şart. Her Pokemon’un belli bir puanı var; nadir olanlar daha yüksek puanlı tabii. Poke topu sayınız seviye atlayınca artıyor, onun dışında paralı dolayısıyla gerektiğinde kullanmaya dikkat edin. Yakaladığınız Pokemon’ları gyml’lerde karşılaştırabilirsiniz. Kazananlar gym’in hakimi olabiliyor. Hakimi olduğunuz bir gym uyup uyandığınızda başkasının eline geçmiş olabilir. Bu sırada duraklardan öğeler toplayabilirsiniz. Oyunun interaktif olduğu için sürekli oynamaya teşvik ediyor.
Pokemon Go İpuçları
Kaynak: Akşam Gazetesi
Zamanla daha fazla ayrıntı ortaya çıkacaktır ama şimdiye kadar oynayan oyunculardan baz ipuçları var. Bunlardan en fazla kulaktan kulağa dolaşanı şöyle: Oyunun başlangıcında genelde ilk üçte Charmender, Balbazar ve Squirtle veriliyor. Hiçbirini almazsanız ve üzerinize atlamalarına izin vermeden kaçarsanız karşınıza çıkacak dördüncü Pokemon, Pikaçu olacak.
Gym’leri elinizde tutarsanız ücretsiz öğeler kazanabilirsiniz. Bir gym’i tekrar tekrar ele geçirebilmek için rakip takımı yenmeniz gerekiyor. Bunlar dışında oyunun karmaşık algoritması kesin yargılara varmayı zorlaştırıyor.
Nintendo’nun hilelerin önünü hemen kestiğini düşünürsek ileride bazı ipuçlarını geçersiz kılması da olası.
Pokemon Go Ücretsiz mi?
Oyunun kendisi ücretsiz. Ama yurt dışında 30-50 dolar arasında Pokemon Go Plus adında bir bilekliği çıkıyor. Oyunu oynamak tamamen buna dayanmayacak muhtemelen ama satın alanlara birtakım avantajlar sunacağı kesin. Dolar kuruna bakarsak Türkiye’ye gelişi en az 100 TL olacaktır.
Pokemon Go Oynamak Güvenli mi?
Kaynak: macrumors.com
Çocuklar için güvenlik kaygıları olduğu için oyunda dokuz yaş ve üstü olma şartı var. Elbette, hangi yaştan olursanız olun Türkiye’de dışarı çıktığınızda her zaman gözünüzü açık tutmanız lazım. Şimdiden birkaç olay yaşandı ama bu aslında direkt oyunla değil dünyanın kendi gidişatıyla ilgili.
Pokemon Go Yararlı Olabilir mi?
Pokemon Go bu kadar ilgi görünce yararları ve zararları hakkında da birçok tartışma dönmeye başladı. Bütün oyunlar gibi aşırı oynandığında günlük hayatı etkileme ihtimali tabii ki var ama daha şimdiden iki olumlu sonuç doğurmuşa benziyor.
Birincisi, esprili bir dille tanımlandığı şekliyle “ekmek almaya bile gitmeyenler” kilometrelerce ötede Pokemon arar hale geldi. Oyuncuların yine dış dünyaya kapalı bir şekilde dolaştıklarına dair eleştiri gelse de bu durum sanal gerçeklik oyunlarının itici gücünü göstermesi açısından önemli bir örnek.
İkincisi, oyun birleştirici güç oluşturuyor. İnsanlar çoktan takım oluşturup arkadaş edinmeye başladı. Birbirini hiç tanımayan insanlar birlikte keyifli bir şekilde kendilerini oyunun akışına kaptırabiliyorlar.
Sizin de Pokemon Go ile ilgili fikirleriniz varsa yorum bölümünde bizimle paylaşabilirsiniz. :)