İzmir Kemeraltı

Çarşı ve pazarlar elbette her şehirde önemli, şehrin ruhunu ve hatırasını taşıyan yerler. Fakat Türkiye’de sayılı çarşının adını herkes bilir. Tıpkı İstanbul’un Kapalı Çarşı’sı gibi, İzmir’in Kemeraltı Çarşısı da ün salan, yüzyıllardır hizmet veren ticaret merkezlerinden bir tanesi. Küçük sokakları, renkli esnafı, kendine has kısa binalarıyla Kemeraltı, İzmir’de 1600’lü yıllardan beri ticaretin kalbi olan hareketli bir çarşı – semt.

Kemeraltı’nın sınırlarını Saat Kulesi’ni ve Hükümet Konağı’nı içinde bulunduran Konak Meydanı, Fevizpaşa ve Eşrefpaşa Caddeleri ve yukarıda Tarihi Agora Antik Kenti oluşturuyor. Semtin belli başlı noktaları ise; Kızlarağası Hanı, Hisar Camii ve Anafartalar Caddesi ve beraberindeki çok fazla sayıda han, bedesten, cami, sinagog, zanaatkar atölyesi ve yeme-içme noktası.

Bir İzmirli olarak, eskiden her yerde alışveriş merkezleri yokken ailece hafta sonları Kemeraltı’na gelirdik. Özsüt Sefer Usta’nın ilk şubesinde bir kazandibi yemeden dönmezdik. Hala aynı tadı buluyorum Özsüt’te ama sanki Kemeraltı’ndaki minik dükkanda kazandibi yemenin hissi daha farklı. Kemeraltı eski hareketliliğinde olmadığı gibi, İzmirliler’in hayatındaki fonksiyonu da giderek azaldı. Ama annemle yaptığımız bu nostaljik lezzet turu bizi eski günlere götürmeye yetti. Yeni açılan yerleri keşfedip Kemeraltı’na daha sık ziyarete gelmemiz gerektiğini düşündük! Şehir dışından geleceklere de İzmir seyahatlerinde bu sevimli ve hareketli çarşının lezzet noktalarını keşfetmeyi öneriyoruz!

Yoğurtçu Hasan

Kemeraltı rotamızın en farklı durağı Yoğurtçu Hasan oldu. Vakti zamanında Yoğurtçu Hasan’ın elemanı olan Mehmet Bey, şimdilerde eşi ile beraber hem üretiyor hem de dükkanı işletiyor. Her sabah başta çarşı esnafı olmak üzere yüzlerce kişiye kahvaltı veriyorlar. Kahvaltı veya tatlı için uğramalısınız. Tezgahın üstünde bal, vitrinde çeşit çeşit tatlılar, yoğurt ve kaymak arasında kendimizi kaybettik. Peki hangisi meşhur diye sorduğumuzda; “Burada ne yersen o meşhur!” cevabını aldık Mehmet Bey’den. Ekmek kadayıfı da, peynir tatlısı da, aşure de muhteşem görünüyor. Ama gelmişken ballı yoğurt yemek de lazım. Peki ya çıtır kabağa ne demeli? Derken hepsinden biraz biraz söylemiş buluyoruz kendimizi :)

Tatlılar kaymak ile servis ediliyor. Kabak tatlısı muhteşem, Antakya usulü kireçli olarak yapılmış ancak küp küp değil, yaprak yaprak. “Her yiğidin ayrı yoğurt yiyişi vardır, biz de böyle yaptık Antakya usulü kireçli kabağı” diyor Mehmet Bey.

Mekan 65 yıllık, kaymağı kendileri üretiyorlar. Tatlılar ve kahvaltı ise bu dükkanda hazırlanıyor. Tatlıların hepsi muazzam. Peki ya yoğurt! Ballı yoğurt olur mu demeyin, yedikten sonra “şimdiye kadar neredeymiş” diyeceğinize emin olabilirsiniz. Ama belli ki bizim marketten aldığımız yoğurt ile olacak iş değil, olay yoğurdun kıvamında ve tadında. Dışardan bakınca kıvamı yoğun ama kaşığı batırınca süt gibi dağılıyor, ağızda eriyor. Bilmem tarif edebildim mi :) Yoğurdun kilosu 4 lira, bir paket de eve almadan gitmeyin!

Adres: Anafartalar Caddesi No: 451 Kemeraltı, İzmir

Telefon: 0232 484 00 97

Bizim Lokanta

Bizim Lokanta’nın sahibi, yaratıcı yemekleriyle meşhur Mehmet Davar 7 yaşından beri bu işin içinde, baba mesleğini yapıyor. Mehmet Bey’i küçükken okula hep sabahçı yazdırırlarmış. Halil Rıfat Paşa’daki okulundan çıkıp doğru Karataş’a iner, deniz kıyısından Kemeraltı’na gelir dükkanda işe koyulurmuş. Bulaşık da yıkamış, temizlik de yapmış. Yani tam anlamıyla işin mutfağından geliyor.

Bizim Lokanta’da hayat 6.30’da başlıyor, yemekler pişiriliyor. Müşteriler 8.30 gibi geliyor. Sabah saatlerinde çoğunlukla çorba tercih ediliyor. Ancak esas yoğunluk öğlen 12-2 arasında oluyor. Dolayısıyla 11-12 gibi gelmek lazım. 2’den sonra gelirseniz her istediğinizi bulamayabilirsiniz. Bu mekan esnaf lokantasının sözlükteki tam karşılığı. Hem de daha fazlası, çünkü başka yerlerde bulamayacağınız kendine has birçok lezzeti var. Mehmet Bey dalgıç olduğu için bolca deniz ürünlü yemeği var. Eskiden o kadar çok balık vururduk ki, en son ne yapayım bu kadar balığı satayım madem dedim, diyor. Güveçte pişirerek servis ettiği balık yemekleri kısa zamanda tutulunca o da menüyü genişletiyor. Balık çorbasını ilk meşhur edenlerden olduğunu belirtiyor. “O zaman İzmir’de esnaf lokantasında balık çorbası nerede, dayak yerdin müşteriden!” diyor. Ama belli ki çarşı esnafı seviyor, bu çorbanın birçok müdavimi var. Balık çorbasını terbiyeli değil, dereotu, maydanoz, havuç, sebze, soğan, tane karabiber ve tereyağı ile yapıyor. Beykoz isimli bezelye ve beyinli çorba, domatesli işkembe, ayak paça, işkembeli nohut, patatesli kokoreçli sulu yemek, zeytinyağlı ve tereyağlı kuru fasulye, domatesli ahtapot yahni ise diğer özel lezzetlerden. Yeniliklere açık olması onu farklılaştırmış. Hem de sadece deniz ürünü ve sakatat ile değil; ördek, hindi ve kaz etinden de çorba yapıyor. “Bıldırcın çorbasını siz mi yapıyorsunuz? Yaparsanız siz yaparsınız!” diye dalga geçmek için arayanlar oluyormuş, Mehmet Bey “O kadar da kırık değilim” diyor!

Tüm sezon enginar ve zeytinyağlılar çıkıyor. Yazın ise dönüşümlü olarak börülce, barbunya, fasulye, bamya oluyor. Kuzu ve dana ağırlıklı yemekler yok. Burası kalp dostu esnaf lokantası; çeşit çeşit çorba, sakatat, deniz mahsulü ve zeytinyağlılar var. Hatta enginarın tatlısı bile var! Hiçbir müşterim kalp krizi geçirmedi diye takılıyor Mehmet Bey. Aman nazar değmesin!

Adres: Konak Mah., 911 Sok. No: 4, 35250 Konak, İzmir

Telefon: 0232 484 42 79

Havra Sokağı

Kemeraltı’nın en cafcaflı ve sesli sokağı hiç kuşkusuz balıkçıları, manavları, turşucuları, şarküteriyle Havra Sokağı’dır. Adını yakınlarında bulunan tarihi sinagoglardan alan sokak Musevilerin İzmir’de ilk yaşadığı yerlerden biri. Şimdilerde eski sinagoglar ve yapılardan bazıları kullanımda olsa da hem sokak hem de yapılar yeterince bakımlı değil. Ancak sokak yıllardır canlılığını esnafıyla beraber koruyor. Yaz kış yerlerin ıslak olduğu sokakta mutfak alışverişiniz için her şeyi bulabilirsiniz. Kemeraltı’na uğradıysanız illa ki yolunuzu bu sokağa da düşürmelisiniz. Hiç olmazsa balıkçıların esprili bağrışmalarını dinlemek, eve peynir almak veya sadece o sokaktan geçmek için geçersiniz!

Kemeraltı Börekçisi

Anafartalar Caddesi’nde 1925 yılından beri aynı noktada hizmet veren işletme İzmirlilerin ve turistlerin vazgeçilmez börek adresi. Dededen toruna müdavimleri olan mekanın içi anılarla dolu. Bu küçük ve sevimli dükkanda serpme börek, su böreği, irmik helvası ve tulumba tatlısı bulunuyor.  Ürünlerde kullanılan malzemeler yıllardır aynı tedarikçilerden alınıyor. Mekan sahibi değişmeyen lezzetin sırrının hem malzemede, hem de ustalıkta olduğunu söylüyor. Kemeraltı turunuzun börek çay molası durağı işte tam bu tarihi börekçi dükkanı!

Adres: Konak Mah., Anafartalar Cad., No: 93, 35250 Konak, İzmir

Telefon: 0232 482 20 53

Tire Köftecisi Ali Usta

Yaklaşık 50 senedir aynı yerde, çarşının çıkışında hemen Agora tarafına bakan küçücük bir dükkan burası. Dikkatli bakmazsanız fark etmeyebilirsiniz bile. Mekana adını veren Tireli Ali Usta’nın çırağı Mehmet Bey işin başında, sipariş geldikçe köfteleri ocağa atıyor. Tabağın altına önce yoğurt konuluyor hatta hafif de ısıtılıyor, özelliği buymuş. Üstüne köfteler atılıyor. Fakat esas lezzeti veren kırmızı acı biberler. Öyle çok acı da değiller ama nefis bir lezzeti var, işin rengini bu kurutulmuş biber değiştiriyor. Ekmek yanında veriliyor. Köftenin en yakın arkadaşı piyaz sipariş etmeyi de unutmayın!

Adres: Güzel Yurt Mah. İki Çeşmelik Cad. No: 36/C, Kemeraltı, Konak, İzmir

Telefon: 0232 483 72 19

İlyas Gönen Kurukahve

Kemeraltı’nın fincanda pişen Türk Kahvesi meşhurdur. Kahvenin kaynağı da çoğunlukla İlyas Gönen Kurukahve’dir. Normalde sadece satış yeri olmasına rağmen, aynı zamanda babamın arkadaşı olan İlyas Bey ile sohbet edip kahveyi kaynağında içmek çok keyifliydi! Kuru kahvecilik işine İlyas Bey’in dedesinin Osmanlı zamanında başladığı biliniyor. Dedesi Basmane Gaziler Caddesi’nde 1914’te Ermeni’lerin yanında dibek taşında kahve döverek bu işe başlamış. 1930 yılında Kemeraltı’nda dükkan açılmış. Her nesil hem işlerine hem de Türk Kahvesi tarihine katkıda bulunmuş. Makinaların işe dahil olmasıyla beraber İlyas Bey’in babası Türkiye’de ilklerden biri olarak dibek makinasıyla dövüp çekme tekniğini getirmiş. Bu makineler halen dükkanda duruyor. İlyas Bey de 54 yıldır bu işin içinde ve mesleğini her zaman sevgiyle yapmış, halen üretimin başında duruyor. İlginç bir şekilde kahve işine başlayan dedesinin adı İlyas değil, yani dede torunun adını işe vermiş, şuan işin başındaki İlyas Bey’in adı marka olmuş. Kendisi de aromalı kahvelerin buluşunu yapmış. İlk başta damla sakızlı, vanilyalı, kakuleli, muskatlı ve çikolatalı olmak üzere beş tane aroma ile başlamış. Şuanda ise tam 28 tane aromalı kahve çeşidi var. İngiltere’den İtalya’dan getirilen aromalı kahvelerin yerine yerlisini üreterek müteşebbis ruhuyla kahve tarihimize katkıda bulunuyor. Türk damak tadına uygun aromalar geliştiriyorlar. Damla Sakızlı Türk Kahvesi patenti ise İlyas Gönen’e ait, Türk Patent Enstitüsü’nden teşekkür plaketi var. Kendisi aynı zamanda İzmir Kurukahve, Kuruyemiş ve Baharatçılar Odası Başkanı.

Peki Türk insanının kahve ile bağı nedir diye sorduğumda ise, bizde kahve çıkmaz ama Türk Kahvesi kültürü vardır diyor. Pişirme tekniğimiz, çekmemiz, içim şeklimiz dünyadan farklı olduğu için Türk Kahvesi diye bir kültür var. Kahve ise eskiden Yemen’den gelirken, şimdi çoğunlukla Brezilya başta olmak üzere Kosta Rika, Bolivya, Guatemala, Küba gibi tropik iklimlerden geliyor. Filtre kahve ve espressolar Robusta kahveden yapılırken, Türk Kahvesi içimi daha yumuşak olan Arabica Kahve’den yapılır çünkü Türk insanının damak tadına daha uygundur, diyor. Ayrıca falıyla, kız istemesiyle, 40 yıllık hatırıyla, sohbetiyle, Türk kültüründe her günümüzde kahve en güzel bahane!

Yalnızca İzmir değil, İstanbul’daki kahve zincirleri de dahil olmak üzere İlyas Gönen kahvelerini birçok yerde bulabilirsiniz. Şuan 5. nesil olan İlyas Gönen’e uğrayıp çeşit çeşit aromalı kahvelerden almayı unutmayın. Özellikle Damla Sakızlı Kahve İzmir’den götürebileceğiniz güzel bir hediye!

Adres: Hisarönü Mah. 904. Sok. No: 54 Kemeraltı, Konak, İzmir

Telefon: 0232 483 68 04

Ayşa Boşnak Börekçisi

Sekiz Boşnak kardeşin önce Alsancak’ta sonra Kemeraltı’nda açtıkları mekanda müthiş lezzetler ve tarihi bir atmosfer sizi bekliyor. İçi kıymalı, sıkı yufkaya sarılı Boşnak Böreği’nin üzerine yoğurt ve pul biberli yağlı sos dökülmesiyle yapılan Boşnak Mantısı’nı mutlaka denemelisiniz. Tarihi Abacıoğlu Hanı’nı yeniden canlandıran mekan, Kemeraltı kalabalığının içinde tatlı ve sakin bir sürpriz. Mekanın hikayesi ve yemekleriyle ilgili daha fazla detaya buradan ulaşabilirsiniz.

Adres: Anafartalar Cad. Abacıoğlu Hanı No: 228/Z15 Kemeraltı, İzmir

Telefon: 0232 484 15 25

Biraz fazlalıklarınız mı var? Diyet yemekleri listemize göz atın!

Önceki YazıSonraki Yazı