Erkeğin kalbine giden yol, midesinden geçer. Tok açın halinden anlamaz. Gelinin tek kaşığa 40 adet mantı sığdarabileni makbuldür. Ve daha niceleri… Yemek ile ilgili sayısız deyim ve atasözü varken mutfağa önem vermemek mümkün değil. Hele ki bizler Türk toplumu olarak mutfağımıza ve lezzetlerimize fazlasıyla değer verir, her öğünü bir seramoni edasında sunar ve mutfağımızı adeta hayatımızın merkezi haline getiririz. Ne de olsa en güzel sofralar, en keyifli sohbetler ve her daim gülümseterek hatırlanacak olan anılar, o leziz kokular eşliğinde mutfaktan çıkar. Pekiyi bu muazzam lezzetleri yaratmak ve enfes bir yemek deneyimi oluşturmak için mutfakta geçirdiğimiz onca vakti daha pratik, daha verimli ve daha eğlenceli hale getirmenin yolları yok mudur? Elbette var. Mutfaktaki işlerinizi kolaylaştıracak ve size hem zaman, hem maliyet tasarrufu sağlayacak olan mutfak sırları ile karşınızdayız. Patatesi kolayca soymanın, meyvelerinizi taze tutmanın ve gıda saklamanın pratik yolları burada! Bu listeyi tamamladıktan sonra profesyonel bir mutfak gurusu olmaya bir adım daha yakınsınız, bizden söylemesi.
1. Mutfak sırları 101: Gıda muhafaza etmek çok önemli
Kimse satın almış olduğu onca sebze, meyve ve gıda maddesinin kullanım tarihinden önce bozulmasını, çürümesini ve kullanılamaz hale gelmesini istemez. Bu yüzden de buzdolabındaki yiyecekleri saklamanın daha etkili yollarını keşfetmek gerekir. Bazı yiyecekleri daha uzun ömürlü kılmanın ve tazeliklerini korumalarını sağlamanın birkaç püf noktası da yok değil. Örneğin doğramış olduğunuz patateslerinizin piştikten sonra da beyaz ve diri kalmasını, iştah açıcı görünmesini istiyorsanız doğradıktan hemen sonra onları ılık suya atın ve bekletin. Domateslerinizin erken çürümesini engellemek için ise onları buzdolabı yerine oda sıcaklığında tutmanız ve sapından ayırmamanız gerekiyor.
2. Kim kararmış muz ister ki?
Muz ile ilgili belki de en sinir bozucu şey, dolaba koyulduktan birkaç gün sonra kararmaya başlaması ve tadını bozmasıdır. Paylaşacağımız mutfak sırları arasında bunu önlemenin çok pratik bir yolu var: Eğer muzlarınızı grup halinde aldıysanız her bir muzu birbirinden ayırın ve uçlarına şeffaf folyo ya da streç film sarın. Bu şekilde muzun içine hava girmesini önleyerek tazeliğini korumasına yardımcı olursunuz.
3. Arda kalan meyve salatasını korumanın yolları
Televizyon karşısında keyifli bir aile akşamı için elmaları, armutları, ayvaları ve portakalları güzelce doğradınız ve salona getirdiniz, ama maalesef her zaman olduğu gibi bir kısmı yenmedi, arda kaldı. Meyvelerin birkaç saat içinde kararmasını önlemenin de çok pratik bir yolu var. Mutfak sırları arasında oldukça popüler olan bu yöntem, meyvelerin üzerine birkaç damla limon sıkmaktan geçiyor. Böylece gece yarısı acıkmaları için sağlıklı atıştırmalıklarınız da hazır!
4. Saklama konusunda biraz yaratıcılığa ihtiyacımız var
Duş bonelerinin sadece duş sırasında saçları örtmek için kullanıldığını sanıyorsanız, çok büyük yanılıyorsunuz. Lastikli uçları ve şeffaf materyalleri sayesinde duş boneleri aslında tabak, kase ve küçük tencereleri kaplamak için ideal ürünler. Boneyi düzgünce üzerine geçirdiğiniz tabaktaki yemeğiniz hem hava almaz, hem de tabağın içinde ne olduğunu onu açmadan kolaylıkla ayırt edebilirsiniz. Ayrıca duş bonelerini bu amaç için birden çok kez kullanabilirsiniz; su geçirmez oldukları için tek yapmanız gereken boneyi suya tutup temizlemek.
5. Yumurtaların tazeliğini kontrol etmenin de kolay yolu var.
Çiğ yumurtanın taze olup olmadığını kontrol etmek de en az kararan meyveleri muhafaza etmek kadar pratik ve basit. Mutfak sırları arasında pek bilinmeyen bir püf nokta için hazır olun: Yumurtayı soğuk su dolu bir kaseye koyduğunuzda yumurta dibe çöküyorsa taze ve yenilebilir demektir. Eğer yumurta üstte kalıp yüzeyde yüzüyorsa, kesinlikle daha iyi günleri olmuştur; çekinmeden atın gitsin.
6. Yumurta demişken: İstenmeyen yumurta kabuklarından sonsuza dek kurtulma vakti
Şimdi vereceğimiz yöntem ile bir daha asla omlet karışımınızın içine düşen küçük yumurta kabukları ile güreşmek zorunda kalmayacaksınız. Kabuktan ayrılıp kendini karışıma salıveren o minik yumurta kabuğunu yine başka bir yumurta kabuğu ile almanız gayet de mümkün. Adeta mıknatıs etkisi gösteren kabuklar kolaylıkla birbirine yapışır ve elinizi yumurta karışımına değdirmenize bile gerek kalmadan onu temizlemenizi sağlar. Anlayacağınız, kabuk kabuğu söker.
7. Turunçgilleri soymak hiç bu kadar kolay olmamıştı
Her ne kadar çok lezzetli olsalar da limon ve portakalı soymak başlı başına bir dert. Mutfak sırları içinden pek bilinmeyen bir taktiği daha sizinle paylaşıyoruz. Limon ve portakal gibi turunçgillerin kabuğunun daha kolay ayrılması için onları 30 saniye kadar mikrodalgada ısıtmanız yeterli. Mikrodalganın verdiği ısı kabukların genleşmesine ve yumuşamasına yol açacağı için kabuklar çok daha kolay soyulur hale gelecektir.
8. Soymak demişken: Soyacak olmadan patates soyma keyfi
Neredeyse her sulu yemeğin ve her çorbanın olmazsa olmazı patatesin belki de en uğraştırıcı tarafı onu soymak. Soyma işini tamamen ortadan kaldırmak ise gizli mutfak sırları ile mümkün. Patates kabuğunun gövdesinden anında ayrılması için patatesi haşlamanız, ardından da buz dolu suya koymanız yeterli. Kabuk, ani ısı değişimine yenik düşüp olduğu gibi patatesten ayrılacaktır. Yaşasın pratik mutfak sırları!
9. Peynir rendelemenin püf noktası
Kaşar, dil, mozarella gibi bazı peynir türleri, yumuşak bir dokuya sahip olduklarından ötürü rendelenirken zorluk çıkartabiliyorlar. Bu yarı-yumuşak peynirlerin rendelerken dağılmalarını önlemek için rendelemeden önce onları yaklaşık yarım saat kadar buzlukta tutabilirsiniz. Böylece peynirler sertleşir ve çok daha rahat bir şekilde rendelenir. Merak etmeyin, peyniri bu süre boyunca buzlukta tutmanız kalitesinde ya da tadında herhangi bir değişime yol açmaz; sadece yarım saatten uzun süre buzlukta bırakmamaya dikkat edin.
10. Soğanlar buzluğa!
Mutfak sırları ile ilgili bir yazı hazırlarken soğandan ve mutfakta çektirdiği acılardan bahsetmemek olmazdı. Neyse ki soğanın sizi ağlatmasını önlemenin de bir yöntemi var. Tıpkı peynirlerde olduğu gibi soğanı da buzluğa yollama vakti geldi. Buradaki püf nokta, soğanı 10-15 dakikadan daha fazla buzlukta tutmamaya özen göstermeniz; zira daha uzun süre kaldığında tamamen donabilir ve doğraması oldukça güç bir hal alabilir. Bununla birlikte hatırlatmak isteriz ki bu işlemi yalnızca sonradan pişireceğiniz yemeklik soğan için yapmanız gerekir. Taze soğan kullanmak ve bu süreçte mümkünse ağlamamak istiyorsanız da soğanı doğrarken ağzınıza bir dilim ekmek alabilirsiniz. Neden mi? Ekmek, soğanın saldığı acı havayı gözlerinize ulaşmadan emer. Sadece dikkatli olun, siz bu durumdayken mutfağa kimse girmesin, sonra deli sanarlar!
11. Artık herkes kavanoz açabilecek
Bunu çoğunuz büyük bir ihtimalle biliyorsunuz ama mutfak sırları bonusu olarak yine de vermekte fayda var. Zor açılan kavanoz kapakları için kavanozu sıcak suda bekletip tekrar denemeniz yeterli. Bu yöntem işe yaramıyorsa kavanozun etrafına lastik bir ip geçirin. Lastikli ipin sağladığı kuvvet kapağın yerinden oynamasına yol açabiliyor. Sadece lastikli ipin yetmediği durumlarda lastik ile kavanoz arasına ince bir tülbent ya da ince bir bez koyabilirsiniz. Baktınız hiçbiri olmadı; e mutfak sırları bu noktada yetersiz kalıyor. Güçlü ve kaslı birini çağırma vakti!
Siz de bizimle mutfak sırlarınızı paylaşmak istemez misiniz? O zaman sizi Yorumlar kısmına alalım!