Son dönemlerde oldukça popüler olan ancak birçok insan tarafından hala tam olarak anlaşılmayan Mandela Etkisi’ni sizler için kaleme aldık. Geçmişe dair hatırladığımız ve bildiğimiz çoğu şeyin yanlış olma ihtimalini sorgulayan insanlar, bu olguları “Mandela Etkisi” adı altında toplayarak insanları birkaç sınamaya tabi tutmuşlardır. Peki Mandela etkisi nedir?
Mandela etkisi, adını Güney Afrikalı Nelson Mandela’dan almaktadır. Bunun sebebi ise aslında her şeyin Nelson Mandela’nın ölümü üzerine başlamasıdır. Bilindiği gibi ya da “bilinmediği gibi” Nelson Mandela 2010 yılında hayatını kaybetmiştir. Mandela’nın hayatını kaybettiği üzerine çıkan haberler tüm kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştır. Çünkü, birçok insan Mandela’nın 1980’li yıllarda hapishanedeyken zaten öldüğünü düşünüyordu.
Bu yüzden Mandela hayatını kaybettikten sonra kamuoyu “İyi de bu adam zaten 1980’de ölmüştü.” yanılgısına kapıldı. İşte bundan sonra, diğer olgular da cereyan etmeye başladı. Bu olaydan sonra Fiona Broome isimli bir blogger Mandela Efekti (Mandela Effect) adı altında bu durumu gündeme getirdi.
Yalnızca bir kişi ya da belli bir grup tarafından değil, neredeyse tüm dünya tarafından doğru kabul edilen bu olay üzerine düşünüldüğünde bu durumun sadece bununla sınırlı kalmadığı ortaya çıktı. Aslında doğru olarak kabul ettiğimiz birçok bilginin bir yanılgıdan ibaret olduğunu bilmek birçok insanı hayrete düşürdü.
Biliyoruz kafanız bir hayli karıştı. Mandela Etkisine örnekler vererek olayı daha fazla anlamanıza yardımcı olmaya çalışacağız. Hazır olun! Şimdi sizlere Mandela Etkisi testi yapacağız. Bunun için soracağımız sorulara aklınıza gelen ilk yanıtı vermeniz yeterli olacak.
Monopoly isimli oyunu bilmeyeniniz yoktur. Peki oyunun maskotunu hatırladınız mı? Haydi buyrun bakalım… Oyun maskotu olan adamın sizce bir gözünde mercek var mıydı, yok muydu?
Eminiz ki birçoğunuz o maskotun bir gözünde mercek olduğunu hatta o merceği bir eliyle gözünde tuttuğunuzu düşünüyorsunuz. Ancak aslında o maskotun hiçbir zaman merceği olmamış…
En az Monopoly maskotu kadar şaşırtıcı bir diğer bilgi de La Vache qui rit peynirindeki inekten geliyor. Yoksa siz de bu ineğin burnunda bir hızma olduğunu mu düşünüyorsunuz? Cevabınız “evet” ise, koca bir yanılgı içerisinde olduğunuzu söylemeliyiz. Zira bu ineğin burnunda hiçbir aksesuar bulunmuyor.
Şimdi maskotları bir kenara bırakıp biraz da markalara değinelim. Birçoğumuzun severek tükettiği çikolatalardan biridir Kitkat…
Peki paketine hiç dikkat ettiniz mi bu çikolatanın? Birçok insana göre bu çikolatanın ismi Kit-Kat şeklinde yazılıyor. Ancak gerçek yazımı ise KitKat şeklindedir ve hiçbir üretiminde yazımını “Kit-Kat” şeklinde olmamıştır.
Bir diğer yazım yanılgısı da ünlü araba markası Volkswagen ile karşımıza çıkıyor. Çünkü Volkswagen logosundaki V ile W harfleri sandığınızın aksine birleşik değildir.
Birçoğunuza “Haydaaa” dedirten bu bilgilerin tümü aslında büyük bir yanılgının eseri imiş. Üstelik bu örneklerin sayısını arttırmak da mümkün… Mickey Mouse’un aslında hiçbir zaman pantolon askıları olmamıştır. Ama birçoğunuz onun pantolon askıları olduğunu hatta birçok kez bu askıları iki eliyle tutarak dans ettiğini düşünürsünüz. İşte bu da kocaman bir yanılgı…
Ayrıca, “Kuzuların Sessizliği” adlı filmde o ünlü ve dillere pelesenk olmuş replik “Hello, Clarice.” repliği aslında filmin hiçbir sahnesinde yer almamıştır.
Bunların yanı sıra; Temel Reis’in her iki kolunda da aynı dövme bulunur ve Looney Toons diye bir şey hiçbir zaman olmamıştır.
Peki nedir bu yanlış bilgilerimizin sebebi? Ortaya çıktığı andan itibaren kamuoyunda büyük ilgi ve şaşkınlık uyandıran bu olaya birçok insan farklı bir açıklama getirmiştir.
Bunlardan biri, paralel evren iddiasıdır. Bir diğeri ise; birilerinin zaman makinesine sahip olduğu ve dünyadaki bazı şeyleri değiştirdiği…
Ancak en güçlü ve akla en yatkın olan iddia ise; beynin çevresel uyarıları algılaması ve boşlukları doldurma güdüsüyle hareket etmesi.
Bunu savunan kişilere göre hafızamız, bazı öğeleri bir bütün olarak yani kendisini oluşturan parçalardan bağımsız olarak kaydeder. Mesela Mickey Mouse örneğinde askılar ve pantolon bir bütündür. Sadece üst kısmını gördüğümüz bir insanın omuzlarında askı bulunuyorsa, bunların altındaki pantolona ait olduğunu anlarız. Burada da Mickey’in şortundaki iki deliği beynimiz askıların bağlı bulunduğu delik olarak algılar. Eğer çok fazla dikkat etmediysek, o şortun askılı bir şort olduğu uyarıları bilincimize yollanır.