İşin aslı şu ki çiçek bakımı – ister evde, ister dışarıda olsun – bol zaman, bol bilgi ve bol ilgi gerektiren bir süreçtir. Çiçek bakımı sevdiğiniz çiçek türünü saksıya dikip onu sulamakla bitmez; evde beslendiğiniz çiçeklerinizin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasını istiyorsanız devamlılık arz eden bir bakım süreci yaratmanız gerek. Evde çiçek bakımı ile ilgili A’dan Z’ye tüm tüyoları bu yazıda bulmanız mümkün.
Doğru lokasyonu seçin.
Her ne kadar kafanızda saksı çiçekleriniz için dört dörtlük bir sehpa ya da çiçek masası belirlemiş olsanız da çiçeklerin kendisi sizinle aynı fikirde olmayabilir. Her bir çiçeğin kendine özel istek ve ihtiyaçları olduğunu unutmayın; onlar da birer canlı ve yetişmek için belli başlı koşulların meydana gelmesini istiyor. Çiçek bakımı esnasında doğru lokasyonu seçerken çiçeğin türü üzerinde araştırma yapın. Bu araştırma size çiçeğin hangi ışık ve güneş açısı koşullarında en iyi yetişme şartlarına ulaştığına dair ipucu verecektir. Örneğin orkideler doğrudan güneş ışığı almaktan asla hoşlanmaz, ama kesinlikle gün ışığının bol olduğu ortamlarda barınmayı severler. Öte yandan ateş çiçeği, adından da anlaşılacağı gibi güneşi çok sever ve sıcağa fazlasıyla dayanıklıdır; doğrudan güneş almadığı ortamlarda ise büyük bir ihtimalle birkaç güne solarak harap olur.
Kuzey yarımkürede bulunan evlerin güneye bakan pencereler en fazla güneş ışığını alan cephe olurken kuzeye bakan pencere cephesi en çok gölgeyi sağlayan bölgedir. Söz konusu doğu ve batı yönüne bakan cepheler olduğu zaman ise bu pencerelerden ortalama düzeyde günışığı ve gölgenin sağladığını söylemek mümkün. Çiçekli bitkilere gün içerisinde 12-14 saat gün ışığı yeterli olurken kalın yapraklı, yeşil bitkilerin en az 16 saat gün ışığında kalması tavsiye ediliyor.
Evinizde evcil hayvan besliyorsanız saksılarınızı konumlandırdığınız noktalar ile ilgili iki kere düşünmenizde fayda var. Çiçek ve saksılarınızı özellikle eşya devirmekten büyük keyif alan kedilerinizin erişemeyeceği bir yere konumlandırmanız herkes için en iyisi olur.
Sulama periyotlarınızı ayarlayın.
Çiçek bakımı söz konusu olduğu zaman yanlış sulama, çiçeklerin bir numaralı ölüm sebebi oluyor. Yetersiz ya da gereğinden fazla su alan çiçekler ihtiyaç duydukları nem ve hidrasyon oranlarına erişemeden can veriyor. Tıpkı güneşi seven ve sevmeyen çiçek ayrımında olduğu gibi söz konusu çiçek sulama olduğu zaman da evde beslemek istediğiniz çiçek türüne göre sulama alışkanlıklarını da ayarlamanız ve bir rutine oturtmanız gerekiyor.
Sulama konusunda özel bir bakım gerektirmeyen salon çiçekleri için çoğunlukla içinde bulunduğu toprağın daima nemli olmasını sağlamakta fayda var. Hafif ıslak olan ama asla su içinde yüzmeyen bir toprak, evde çiçek bakımı püf noktaları arasında. Eğer toprağın kırıntılara bölünecek kadar kurumasına ve sertleşmesine izin verirseniz çok yakında elinizde bir çiçek cesedi ile kalakalırsınız. Öte yandan eğer toprağın yüzeyinde minik küf parçaları oluşmaya başlamışsa saksının dibinde fazlalık yaratan su var demektir. Durağan su da çiçeklerinizi öldürebileceği için bu gibi durumlarda bir an önce saksıyı fazlalıklardan arındırmanız gerekecektir.
Etli yaprakları olan ve kaktüs ailesinden gelen bitkiler, birkaç haftada bir sulama gerektiren, bakımı kolay olan ev çiçekleri arasında. Öte yandan kolumniya gibi bol filizli, sık yapraklı çiçekler günlük olarak su ihtiyaçlarının karşılanmasını beklerler. Havanın nispeten kuru olduğu dönemlerde hava nemlendiricisi kullanarak ya da çiçeklerinizin yapraklarına sprey şişesinden su sıkarak gereğinden fazla su vermeden kuruyan çiçeklerinizi nemlendirmeniz ve rahatlatmanız mümkün.
Çiçeklerin yaprak ve dallarını temiz tutun.
Doğal yaşam ortamı vahşi doğa olan bitkiler evcilleştirildiklerinde tıpkı hayvanlarda olduğu gibi evdeki şartların, doğal ortamlarındaki koşullar ile olabildiğince benzer olmasını dilerler. Bu yüzden de evde çiçek bakımı güneşi ayarlamak ve su vermekle bitmez. Çiçeklerinizin sağlıklı bir şekilde büyümelerini istiyorsanız çiçek bakımı rutininize düzenli temizliği de eklemelisiniz.
Yapraklar, filizler ve dallar üzerinde biriken kir ve toz sonucunda çiçekleriniz zaman içerisinde hastalıklı ve soluk görünebilir. Bu görüntünün daha ciddi sağlık sorunlarına yol açmasını önlemek için onları organik sabunlu ılık suya batırılmış mikrofiber nemli bir bezle temizlemeniz önemlidir. Eğer tüm temizlik çabalarınıza rağmen çiçeğinizin soluk görüntüsü ortadan kaybolmuyorsa belki de onları yeni bir lokasyona taşımanın vakti gelmiş demektir.
Gerekirse suni gübre kullanın.
Bazı durumlarda salon çiçekleri bakımı ve çoğaltılması, çiçek sağlığı için faydalı bir hamle olmaktadır. Suda çözünen suni gübre satın alarak sulama esnasında çiçeklerinize yedirebileceğiniz çoğaltıcılar sayesinde solgun çiçeğinizin canlanmasına ön ayak olabilirsiniz. Hemen uyaralım: Suni gübre seçiminiz beslediğiniz çiçeğin türüne ve familyasına göre değişebilir, bu yüzden de satın alma yapmadan önce kapsamlı bir araştırma yapmakta ve bir uzmana danışmakta fayda var. Eğer yapay malzemeler kullanmayı tercih etmiyorsanız çiçeğinizin farklı toprakların minerallerinden organik yollarla yararlanabilmesi için düzenli aralıklarla toprağını tazeleyebilir ve saksısını değiştirebilirsiniz. Bu da suni gübreleme işlemi ile aşağı yukarı aynı etkiyi verecektir. Kaktüs ve orkide familyalarının standart çiçek toprağı ile kıyasla çok daha farklı bir toprak türüne ihtiyaç duyduğunu da yeri gelmişken vurgulamış olalım.
Saksı seçimini doğru yapın.
Etkili bir tahliye tasarımı olan bir saksı seçmek, çiçek bakımı için önemli faktörlerden bir diğeridir. Plastik, metal ve cam gibi materyallerden üretilen saksılar, seramik ya da kilden üretilen saksılara göre daha az su çeker, bu yüzden de saksı satın alırken bu bilgiyi göz önünde bulundurmanız gerekir. Bununla birlikte saksının dibinde en az birkaç tane delik olması da dikkat etmeniz gereken bir diğer faktör. Eğer dibinde hiç delik bulundurmayan bir çiçek saksısı kullanmayı tercih ediyorsanız düzenli olarak suladığınız çiçeğinizin köklerinde biriken suyun onu zamanla öldürebileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Çiçeklerinizin yerini sık sık değiştirmekten kaçının.
Ev bitkileri genellikle içinde bulundukları koşullara kendilerini bir hayli zor adapte ederler, bu da yerlerini sık sık değiştirmemeniz gerektiğinin en belirleyici sebebidir. Karanlık bir bölgeden fazlasıyla güneş alan bir bölgeye taşınan bir çiçek bu ani değişimden kesinlikle negatif etkilenecektir. Bu geçişi tek seferde yapmak yerine günde birer saat çiçeği güneşe çıkartmakla başlayın. Çiçeğiniz tamamen bu değişime hazır olana kadar bu süreyi her gün bir tık daha artırarak ilerleyin. Bu taktikle bitkinizin sıcaklık değişiminden minimum düzeyde etkileneceğine tanık olacaksınız.
Çiçeklerinizi düzenli olarak budayın.
Evde dört dörtlük çiçek bakımı nasıl yapılır? Tabii ki çiçeklerin yaşam döngüsüne dair her adımı kusursuzca uygulayarak. Öyle çiçekler var ki düzenli aralıklarla budanmadıkları ve ölü dallardan arındırılmadıkları sürece yaşam ömürleri giderek kısalır ve çok geçmeden size veda etmek zorunda kalırlar.
Herhangi bir budama işlemine girişmeden önce çiçeğinizin türüne göre bir araştırma yaparak ne kadar sıklıkla budama ihtiyacı duyacağını araştırın. İhtiyaçlarına yönelik budanmayan bir bitki kontrolsüzce büyüyebilir ve kökleri saksıya sığmayacak oranda uzayarak sağlığını tehlikeye atabilir. Ölü dal ve yaprakları budamanız böcek ve haşerelerin bitkiyi sarmasını önleyecektir. Küçük bir tüyo: Daha gür bir büyüme sağlamak için bitkinin dallarını keserken budama makasını 45 derecelik açıyla tutun.
Saksıya çay ve kahve dökmeyin.
Özellikle ülkemizde çok yaygın olarak yapılan bu hata, maalesef uzun vadede çiçeğinize ciddi zararlar verme potansiyeline sahiptir. Hele ki saksıya döktüğünüz çayın ya da kahvenin içerisinde şeker varsa bu, toprakta böcek oluşumu için mükemmel bir zemin oluşturur. Kahve çekirdeklerinin bitkilere iyi geldiğine dair yaygın bir kanı mevcut; her ne kadar bu bazı bitkilerde işe yarasa da düşük asit toleransı olan bitkilerin ölmesine yol açabilir.