Kandilli Suna’nın Yeri

Gün içerisindeki yoğunluğunuzu ve koşturmacanızı bir nebze unutacağınız, İstanbul’un ve zamanınızın kıymetini anlayacağınız bir semt ve o semt ile özdeşleşmiş bir mekan var objektifimizde. İstanbul’un en şirin kıyı semtlerinden biri olan Kandilli’deyiz, mekanımız da denize nazır Kandilli Suna’nın Yeri. Kandilli; Üsküdar’ın kuzeyinde Boğaziçi kıyısında, Anadoluhisarı ile Vaniköy arasında bulunuyor. Semtte sahil boyunca uzanan yalılardan tutun da, boylu boyu ağaçlarla dolu tepeleri ve eski İstanbul evleri hep Kandilli’nin yerlileri. Suna’nın Yeri ise, Kandilli İskelesi’nin hemen yanında, boğazı dik kesen harika bir yerde denize sıfır konumda salaş bir balıkçı. Bırakın İstanbul’u, dünyaya ün salmış. Belki herkes bilmiyor ama bilenler de buraya sık sık gidiyor. Kandilli Suna, 35 yılı aşkın süredir misafirlerine lezzetli deniz mahsulleri ve mezeler sunuyor.

Kandilli Suna’nın Yeri, İstanbul’da boğazın hakkını verenlerden. Öyle ki, buraya ister kara yoluyla ister deniz yoluyla gelebilirsiniz. Ahşap masalar ve sandalyeler iskeleye doğru taşıyor, mekan salaş ve manzara muazzam. Bir tarafınıza baktığınızda boğazın ortasında teknenin içindeymişsiniz gibi. Sanki elinizi uzatsanız, Bebek Kahvesi… Diğer tarafa bakınca şehrin ortasındaki sakin İstanbul semti, ortada eski bir çeşme, beyaz ahşap bir iskele, bir yanda Ihlamur ve ceviz ağaçları… Ve tabi ki kulağınızda çarpan dalgaların sesi… Mekan her mevsim ayrı güzel. Özellikle de yaz aylarında masa sandalyeler dışarı çıkınca esen tatlı rüzgârın keyfi ayrı oluyor. Akşam saatlerinde güneş karşı kıyıdan güne veda ederken, manzaranın büyüsüne hayran kalıyorsunuz. Kendinizi Ege’de şirin bir balıkçı kasabasında düşünmeniz işten değil.

Gelelim Kandilli Suna’nın Yeri servisine ve lezzetlerine. İrfan Koç ve Yılmaz Yıldız’ın yönetiminde burada yaklaşık 50 kişilik bir ekip var. Mesai sabahın erken saatlerinde başlıyor. Sabah vardiyası olan ekip, taze gelen kasa kasa balıkları iskelenin önünde ayıklamaya koyuluyor. İşi kısa sürede bitirmeliler ki, öğle saatlerinde gelen misafirlerine lezzetli balıkları ve deniz ürünlerini sunabilsinler. Yılmaz Bey sezona uygun balıkları servis etmeye özen gösterdiklerini iletiyor. Balıklar günlük geliyor, mezeler günlük olarak hazırlanıyor.

Tekir, mezgit, lüfer, levrek, palamut, mırlan, istavrit, çinekop, çipura, sardalya ve hamsi gibi denizlerimizde bolca bulunan balıklar, kızartma ve ızgara çeşitleriyleKandilli Suna’nın Yeri menüsünde sunuluyor. Kıraça, tekir, gümüş gibi küçük balıklar boğazdaki küçük sandalcılardan alınıyor. Levrek, kalkan, çipura gibi büyük balıklar ise Kumkapı’daki balık halinden geliyor. Burada buzluktan balık bulamazsınız. Hepsi denizden tabağa gelmiş kadar taze ve doğal.

Balık öncesinde masanıza eşlik edecek mezelerden yağlı beyaz peynir, kekiğe bulanmış tarator soslu midye, fava, hamsi filetoyu öneriyoruz. Kararında ilave edilmiş zeytinyağlı ile rokalı salata da güzel bir tamamlayıcı olacaktır. Ara sıcaklardan ise midye, kalamar kızartma ve güveç karidesi atlamayın!

Kandilli Suna’nın Yeri tam bir aile işletmesi. Tabak tabak lezzetleri masanıza getiren mekânın çalışanlarının hepsi aynı ailenin üyesi. Yazının başında da dediğim gibi, burası insanı İstanbul keşmekeşinden çekip çıkarıyor, kendinizi bir süreliğine kıyı kasabasında gibi hissediyorsunuz. Personelin sıcaklığı ve aile ortamı oluşu da tuzu biberi oluyor.
Buraya gelmek için deniz yolunu tercih etmeyecekseniz aracınızı mekân yetkilisine bırakabiliyorsunuz. Kandilli’nin eski bir yerleşim olması sebebiyle araç için yer bulmak sıkıntılı olsa da çözümü var.

Canınız boğazın kalbinde salaş bir balıkçıda keyif yapmayı çekerse, Kandilli Suna’nın Yeri sizin için doğru adres. Balığın ve mezelerin lezzetli sunumu ile Kandilli Suna’nın Yeri’nde deniz kıyısındaki ahşap masa ve sandalyeler sizi bekliyor! Yılmaz Bey’e de Sonradan Gurmeler’den selam söyleyin! Şimdiden afiyet olsun.

Kandilli Suna’nın Yeri Adres: Kandilli İskele Cad. No: 17 – İstanbul
Telefon: 0216 308 45 12