Şehirlerarası seyahat ederken mola yerini seçmenin önemini hepimiz biliriz. Hatta yola çıkmanın en tatlı yanlarından biri de bu yol üstü lezzet duraklarını keşfetmek değil midir? Dünyanın en prestijli gastronomik değerlendirme otoritesi olarak kabul edilen Michelin Yıldızı sınıflandırmasının ortaya çıkışı da yol üstü lezzet duraklarından geliyor. Michelin lastiklerinin pazarlamacılarının satışlarını artırma amaçlı hazırladığı harita ve rehbere yol üzerindeki benzin istasyonu, tamirci, otel ve restoranları eklemesiyle başladı her şey. Zaman içinde rehberin restoran kısmı ilgi görmeye başladıkça şirket bunu yalnızca restoranlar için kitaplaştırdı ve o bildiğimiz meşhur “Red Guide” – “Kırmızı Rehber” halini aldı. Bir asırdır farklı ülkelerde otoritesini genişleten bu kitap birçok restorana verdiği değerlemeyle işletmelerin ya yıldızını parlatıyor ya da söndürüyor diyebiliriz. Michelin Yıldızlı olmasa da, yolculuk esnasında içinden geçtiğimiz şehir veya kasabanın mutlaka en doğru ve en iyi lezzet durağını bulmaya çalışmışsınızdır. Bu işin bir o kadar da zor olduğunu söylemek gerek. İlla ki bir tanıdığın önerdiği yer olmalı, ya da internetten araştırmalar yapılmalıdır. Bir yandan çabucak gidilecek yere ulaşma isteği, diğer yandan yeni lezzet keşfetme heyecanı arasında kalıp çoğu zaman bilindik yerlerle geçiştirilir. Bundan sonra yolunuz Denizli ve yakınlarına düşerse uğramadan geçmemeniz gereken bir keşif var sırada. Yazarken bile ağız sulandıran Kocabaylar Kebap Salonu leziz kebapları ile yolunuzun üzerinde olmasa dahi uğramanız gereken bir yer.
İzmir-Antalya yolu üzerinde Denizli’nin meşhur fırın kebabını yemek üzere Kaleiçi’ndeki tarihi Kocabaylar Kebap Salonu kapısından giriyoruz. Henüz öğlen saat 2 olmasına rağmen etin bittiğini duyunca dört kişi üzülüp gerisin geri dönüyoruz. Derken arkamızdan Hüsamettin Bey sesleniyor, “Yalnızca 2 porsiyonum kaldı, yetecekse buyurun”. Yeter ki tadına bakalım, koşa koşa giriyoruz içeri!
Tahta tavanları ve plastik sandalyeleri ile burası eski ve mütevazı bir esnaf lokantası. 1945’te Ali Kasapbaş Denizli’de fırın kebabını yapan ilk usta olarak işe başlamış. Ali Usta’nın oğlu değil ama torunu bu işi ondan öğrenmiş ve devam ettirmiş. Torun da şimdiki ustamıza, Hüsamettin Bey’e devretmiş. Kaleiçi’ndeki bu dükkan 70 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyor.
Kuzu tandır ve kaburganın masamıza gelmesi çok uzun sürmüyor. Fırın sabahtan bir iki saat boyunca alevler içinde yanıyor. Sonrasında etler fırına konuluyor ve yaklaşık üç saat boyunca bu ısıda pişiyor. Zaten yediğimiz kebabın özelliği etin ateşte değil, ısıda pişmiş olmasında. Her gün saat 11 gibi eti fırına atıyorlar, en geç saat 3 gibi bütün etler bitmiş oluyor.
Nar gibi et fırından çıktıktan sonra tartılıyor ve kağıt üzerine konularak üstünde küçük pide parçalarıyla masamıza geliyor. Çatal, bıçak yok; Kocabaylar Kebap Salonu yıllardır kuralı bozmadan kebabı müşterilerine en lezzetli şekliyle, yani parmaklarıyla yediriyor. Her zaman dediğim gibi, elle yemenin keyfi çok ayrı. Özellikle bu eski dükkan atmosferinde, plastik masalarda kağıdın üzerinde gelen bir kebabı elle yemeyip de ne yapacaktık?
Kuzu tandır muhteşem, yumuşacık etler lime lime ayrılıyor. Tandırı incecik pidenin içine koyup yağını damlata damlata yiyoruz. Tadını daha iyi alabilmek için salataya ihtiyaç duymadan sırf et olarak yemeyi tercih edebilirsiniz. Çıtır, yağlı ve tam ayarında tuzlu kaburgayı sıyırmak ise ayrı bir keyif. Etler yağlı fakat hiç rahatsızlık vermiyor. Hüsamettin Bey’in dediğine göre böylesine doğal kuzu yağını yemenin hiçbir zararı yok. Eti Denizli’nin köylerinden, hayvanları doğal ortamda yetiştiren çobanlardan alıyorlar.
Kuzu mevsiminde kuzunun her yerini kullanabiliyorlar. Sonbaharda ise sadece kemikli parçaları kullanıyorlar. Pazar günleri ve Kurban Bayramı’nda kapalılar. Hüsamettin Usta piştikten sonra etin %40 fire verdiğini söylüyor. 1 kilogram et 600 gram kebap oluyor, ücretlendirme de buna göre yapılıyor.
Yemeklerimizi bitirdikten sonra, yola devam etmeden önce, Hüsamettin Usta ile sohbet edip kahvelerimizi yudumlarken iyi ki daha da gecikmedik de bu lezzeti yakaladık diyoruz. Eti parmak ile yemek bir yana, Hüsamettin Usta’nın kebabını yerken parmaklarınızı bile yiyeceğinize garanti veriyorum. Belki de bir hafta sonu Denizli ve Kocabaylar Kebap Salonu programı yapmanın vakti gelmiştir. Aman öğleden sonraya kalmayın!
Kocabaylar Kebap Salonu Adres: Saraylar, Dörtçeşme Camii karşısı, 420. Sok. 20/1, 20010 Denizli
Telefon: 0258 263 24 61