Bolivya ve Peru Arasında Kutsal Bir Göl: Titikaka

Peru’ya seyahat edeceksiniz ve planınızda sadece Lima ve Machu Picchu’mu var? Durun, planınızı revize etmeniz gerekiyor çünkü Titikaka Gölü’nü görmeden dönmemelisiniz.

Deniz seviyesinden 3800 metre yüksekte yer alan Titikaka Gölü Bolivya ve Peru arasındaki sınırı oluşturuyor. Peru’daki şehrin adı Puno. Peru’nun turistik bölgelerinden biraz daha uzaklaşıp And Dağları insanlarının günlük hayatını rahatça gözlemleyebileceğiniz bir şehir. Puno halkı ağırlıklı olarak Aymara ve Quechua yerlilerinden oluşuyor.

Puno festival
Şehrin en büyük atraksiyonu Titikaka Gölü’ndeki yüzen adalar olarak bilinen Uros yani Uro Adaları. Çeşitli kabilelerin baskınlarından kaçan Aymara yerlileri kendilerine Titikaka Gölü üzerinde sazlık benzeri malzemeler kullanarak yüzen adalar inşa etmişler. Üzerine de yine aynı malzemeden evler yapmışlar. Hatta bu kadarla da kalmamışlar. Madem malzeme işe yaradı neden biz bunlarla tekne de yapmıyoruz ki deyip tekne de inşa etmişler. Günümüzde bu insanlar hala bu yüzen adalarda yaşıyorlar. Gelirlerinin çoğunu turizmden ve balıkçılıktan karşılıyorlar. Hatta öyle ki bu adalar üzerinde bir kaç tane de pansiyon ve otel açılmış. Yalnız adalara çıktığınızda bastığınız yere dikkat etmeniz lazım. Her an bir açıklıktan düşüp kendinizi suda bulabilirsiniz. :) Adalara ulaşımı Puno’dan kalkan teknelerle sağlayabilirsiniz.

tuk tuk

Puno’dan bir de UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Taquile Adası’na gidebilirsiniz. Burası yüzen bir ada değil :). Ağırlıklı olarak Quechua yerlileri yaşıyor ve birbirinden güzel el işi ürünleri satıyorlar. El işi ürünleri örme işi erkeklere ait. Hatta buraya ‘ören erkekler adası’ da deniyormuş. Taquile’de satılan ürünler Peru’nun en kaliteli tekstil ürünleri olarak biliniyor.

Her yıl Kasım ayında Puno’da bir festival düzenleniyor. İnanışa göre Manco Capac bu zamanda Titikaka Gölü’nden çıkmış ve İnka İmparatorluğu’nu kurmuş. Her yıl Kasım ayının ilk haftası bu sebeple müzik ve danslar eşliğinde kutlanıyor.

Puno için bir önerim de tuk tuklara binip şehir turu atmanız.

Basilica Copacabana

Gölün Bolivya kısmında ise Copacabana şehri yer alıyor. Rio’daki meşhur Copacabana plajı adını bu şehirden, daha doğrusu bu şehirdeki bazilikada yer alan Lady Copacabana figüründen alıyormuş. Şehrin en önemli yeri de Basilica of Our Lady Copacabana zaten. Şehirdeki pek çok insan buraya dua etmek ve dilek dilemek için geliyor. Lady Copacabana’nın bulunduğu odanın duvarları mumlarla yapılmış şekillerle dolu. Özellikle kalpler dikkat çekiyor.

Bolivya düğün

Bolivya tarafının en eğlenceli yanı insanları ve giydikleri kıyafetler. Bolivya kadınları günlük hayatlarında fötr şapka takıp kabarık elbiseler giyiyorlar. Biz Copacabana ziyaretimizde bir düğüne denk gelmiştik. Düğünde konuklar parlak kabarık elbiselerinin üzerine fötr şapkalarını takmayı unutmamışlar bir de şapkaları broşlarla süslemişlerdi. Düğün sırasında hem gelin ve damat hem de kullanacakları araba tütsülerle kutsanmıştı.

Isla del sol

Gölün Bolivya tarafında Ay ve Güneş Adaları var. Bu adaların kutsal olduğu düşünülüyor. İnanışa göre İnka tanrılarından Viracocha Güneş Adası’nda (Isla del Sol) Titikaka Gölü’nden çıkıp güneşi yaratmış. Adada İnkaların zamanında kullandıkları yürüyüş yolları hala varlığını sürdürüyor. Bu yollarda kısa bir yürüyüş biraz da hayal gücü ile İnkaların yaşadıkları dönemi kısa süreliğine de olsa ziyaret etmiş gibi hissedebilirsiniz. Şimdilerde ne yazık ki İnkalar yok oldukları için adada Bolivyalı köylüler ve onların hayvanları yaşıyor.

Copacabana’ya gittiğinizde mutlaka şehir pazarını gezmenizi öneririm. Etler tamamen açıkta, buzdolabı olmadan muhafaza ediliyor. İşin ilginç yanı bu etler bozulmuyor da. Muhtemelen şehrin çok yüksekte olması bunu sağlıyor. Üstelik etler oldukça lezzetli de.

Siz de düşüncelerinizi yorum bölümünde bizimle paylaşabilirsiniz. :)

Malezya’nın Yüksek Yüksek Tepeleri yazımız da ilginizi çekebilir!

Önceki YazıSonraki Yazı