17 Ağustos 1999 tarihinde, yani 18 yıl önce, saatler 03:02’yi gösterirken Türkiye tarihinin en büyük depremini yaşadı. Akıl almaz bir dehşet yaşatan 17 Ağustos depremi ardında on binlerce ölü, yaralı, sayısız harabe ve ölçüsüz maddi hasar bıraktı. Bunların birçoğu ya hazırlıksızlıktan ya da usulsüzlüklerden meydana gelmişti. Hem kaybettiğimiz canları yad etmek hem de aynı acıları tekrar yaşamamak için 17 Ağustos depremini hatırlamak çok önemli.
1. Gece Yarısı Yaşanan Dehşet
Depremin gece yarısı gerçekleşmesi hazırlıksızlığı daha da artırdı. Gündüz vakti gerçekleşen bir depremde insanların sığınacak yer bulması daha yüksek ihtimallidir ama 17 Ağustos depremine birçok kişi uykuda yakalandı ve yataktan çıkana kadar maalesef göçük altında kaldı.
2. 7,6 Büyüklüğünde Bir Afet
17 Ağustos depremi, dünyanın en büyük depremlerinden biri olmasa da Türkiye’nin ve hatta Türkiye kurulmadan önce genel olarak bu toprakların en büyük depremlerinden biri. Türkiye’de kaydedilmiş en büyük depremler, 7.8 büyüklüğündeki 1939 Erzincan depremi ve 7.6 büyüklüğünde 1943 Ladik depremi.
3. Hiç Bitmeyen 45 Saniye
Hazırlıksız bir bölgede bu şiddette bir depremin 45 saniye sürmesi bu kadar can ve mal kaybı ile sakatlıkların gerçekleşmesi için maalesef yeterli bir süreydi. 45 saniyenin başında depremi fark edip güvenli bir yere saklanabilenler için bile zaman neredeyse durmuştu.
4. 17 Kilometre Derinlikte
Deprem, 17,127 metre derinlikte fay hattının kırılmasıyla gerçekleşti. 17 km kulağa uzun bir mesafe gibi gelebilir ama yerkabuğunun genel kalınlığı ve bölgede geniş çaplı yerleşim bulunması durumun ciddiyetini ortaya koyar.
5. Tüm İzmit’in Kaderi Değişti
Depremin merkez üssünün Kocaeli Gölcük olduğu tespit edildi. Ama deprem sadece bu ilçeyi değil bütün İzmit şehrini yıkıp geçti, onda telafisi olmayan kayıplar yaşattı.
6. İzmit’in de Ötesinde
Deprem Gölcük’te ve genel olarak İzmit ilinde gerçekleşmiş olsa da etki alanı çok daha geniş oldu. Komşu şehir İstanbul’da en şiddetli haliyle hissedilen ve büyük hasarlar yaratan deprem, bir yanda Ankara’ya diğer yanda İzmir’de de hissedildi.
7. Resmi Rakamlar
2010 yılında Meclis Araştırması Raporu yayınlandı. Bu rapora göre, 18.373 kişi hayatını kaybetti, 48.901 kişi yaralandı.
8. Gayri Resmi Rakamlar
Ama gayri resmi rakamlar maalesef resmi rakamların çok daha üstünde tahminler sunuyor: hayatını kaybeden 50.000 ve yaralanan 100.000 kişi…
9. Artçı Depremler
Artçı depremler, ana depremler takip eden, olmazsa olmaz gerçekliklerdir ve bazen ana depremin büyüklüğüne yaklaşanlar bile olur. 17 Ağustos depreminin artçı depremleri 4-5 büyüklükleri arasında gidip gelse de o dehşeti yaşayan insanlar için korku aynıydı.
10. Sakat Kalanlar
Deprem sonrasında yaralanan kişilerden bazıları ne yazık ki sakat kaldı. Resmi rakamlara göre sakat kalanların sayısı 500.
11. Maddi Kayıplar
Yine resmi kayıtlara göre 285.211 ev hanesi ve 49.902. iş yeri hasara uğradı. 133.683 bina tamamen çökerek kullanılmaz hale geldi. Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi TÜPRAŞ’ta büyük bir yangın çıktı.
12. Evsiz Kalanlar
Yıkılan binalarda yaşayan yaklaşık 600.000 kişi evsiz kaldı ve gidecek yeri olmayanlar çadır kentlere yerleştirildi. Dönemin ABD başkanı Bill Clinton bile Kocaeli’ndeki çadır kenti ziyarete geldi.
13. Kaçak Konutlar, Plansız Kentleşme
Depremin sonuçlarını bu kadar korkunç kılan yumuşak toprağa usulsüzce inşa edilmiş konutlar ve ne kaçış ne sığınma planına yer veren plansız kentleşmeydi. Depremden sonra sadece binalar değil iletişim ve ulaşım da çöktü.
14. Deprem Sonrası Açılan Davalar
Deprem sonrasında, kaybedilen canları geri getirmese de suçluların cezasını çekmesi umuduyla 2100’e yakın açıldı. Bu davaların birçoğu müteahhitlere yönelikti.
15. Hayal Kırıklığına Uğratan Davalar
Ne yazık ki açılan 2100 davanın yaklaşık 1800’ü hukuki nedenlerden ötürü hiçbir ceza ile sonuçlanmadan kapatıldı, kalan davaların da büyük bölümü zamanaşımına uğradı.
16. “Sesimi Duyan Var Mı?”
17 Ağustos depremi bütün can kayıplarının yanı sıra Türkiye tarihinin en büyük toplumsal travmalarından da biridir. Deprem kurtarma çalışmalarında söylenen “Sesimi duyan var mı?” sorusu hala kulaklarımızda. “Evet”, “Var” diyen cılız bir sesi beklediğimiz o anlar… Neyse ki, AKUT arama kurtarma çalışmaları boyunca yaklaşık 200 kişiyi enkaz altından çıkarmayı başardı.
17.17 Ağustos Depremi Ardından Düzce Depremi
17 Ağustos depreminden daha iki ay geçmemişti ki 7.2 büyüklüğünde Düzce depremi yaşandı. Başta artçı deprem olduğu düşünülse de Kandilli Rasathanesi’nin ölçümlerinden sonra ayrı bir deprem olduğu anlaşıldı.