Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk devrimlerinin mimarı, yalnızca ülkemizin değil tüm dünyanın tarihini değiştirmiş Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü 78. ölüm yıldönümünde saygı ve özlemle anıyoruz!
Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938 yılında ebediyete intikal edişiyle henüz çok genç bir ulus olan Türk ulusu derin bir yas ve üzüntüye boğuldu. Türkiye coğrafyasında yaşayan halkların özgür ve çağdaş bir ülkeye ve geleceğe kavuşması için silah arkadaşlarıyla birlikte, arkasında büyük bir halk desteği ve özverisiyle, hayatını adayan ve bunu yapmaktan bir an bile çekinmemiş olan Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü bugün. Türk ulusu O’nu kaybedeli tamı tamına 78 yıl olmuş.
Atatürk’ün dehası…
Türk ulusunun ve Türk devriminin başında Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lider olması, sömürgecilik ve emperyalizmin çıkardığı savaşların hüküm sürdüğü o dönemde (yirminci yüzyılın ilk çeyreği) geçmiş kuşaklar için de –bugün bizim için de geçerli olmak üzere– büyük, tarihi bir şanstı ve bunun için tarihe teşekkür etmek gerekir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasını burada anmak, onun bizim için yaptıkları karşısında duyduğumuz minneti ifade etmenin yalnızca bir parçasıdır.
Atatürk, dünya devrimler tarihine damgasını vurmuş halk önderleri arasında stratejik dehası ile kendisini ayıran bir lider ve düşünürdür. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken aldığı kararların devrimlerin yerleşeceği toplum yapısına uygun ve doğru olması ve Atatürk tarafından hata kabul etmez bir biçimde uygulanabilmiş olması, Atatürk’ün önemli bir strateji insanı ve düşünür olduğunu vurgulamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri başkanı John F. Kennedy’nin Atatürk’ün ölüm yıldönümü üzerine 1963 yılında söylediklerine kulak verdiğimizde, Atatürk’ün dünya çapında tanınan dehasını görmüş oluruz:
“Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 25. Yıldönümünü anma törenine katılabilmekten şeref duymaktayım. Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır.”
Atatürk’ün devrimlerinin izinde…
Ulu Önder Atatürk’ün devrimleri ve devrimlerini temellendirdiği çağdaş, aydınlanmacı ve ilerici fikirleri günümüzde de geçerliliğini koruyor. Türkiye gençliği için yol gösterici olan bu değer, düşünce ve devrimleri anlamak her zamankinden daha çok önem arz ediyor. Laik, demokratik bir ulus, devlet idealini hem siyasi hem de kültürel ve toplumsal açılardan savunmak ve Atatürk’ün devrimlerinin izinde yılmadan yürümek bugünün Türkiye gençliği için biricik görevdir.
Dünyayı sarsan ölüm…
Mustafa Kemal Atatürk’ün yalnızca ülkemizin ve Türkiye’de yaşayan ulusların kaderinde değil, aynı zamanda dünyanın siyasi tarihinde çok önemli bir figür olduğu bütün dünya ülkeleri tarafından tanınan ve hâlâ tanınmakta olan bir tarihsel gerçek. Mustafa Kemal Atatürk’ün iç ve dış politikadaki başarısı, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlık ve ilerici değerler konusunda o dönemin emperyalist Batı’sına adeta bir ders vermiş olması bütün dünya liderlerince ve ülke başkanlarınca kabul edildi ve saygıyla anıldı. Atatürk’ün ölümünün ardından dünya liderlerinin ve basınının Atatürk hakkında söylediklerinden bazılarına bir göz atmak bile, ne kadar büyük bir devrimcinin mirasını taşıdığımızı gözler önüne serecektir:
“Atatürk Türkiye’yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.” (Alman Völkischer Beobachter Gazetesi)
“Atatürk’ün ölümünden dolayı Amerika Hükümeti pek çok üzgündür. Bu kayıp, yalnız Türk Milleti’ne ve sınırların inhisar etmemiştir. Yayıldığı yerler çok geniştir.” (Kordel HALL, Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı)
“Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O’nun 1930’da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felâketinin içine sürüklemişlerdir.” (Fransız Gazetesi SANERWIN)
“Mustafa Kemâl, kurduğu eserin semerlerini gözü ile gördü. Vazifesini tamamladı. Dünyadan muvaffak ve muzaffer olarak çekildi.” (Mısır-Elehram)
“Atatürk’ün ölümü ile yakın doğunun gelişmesinde birinci derecede âmil olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur.” (İtalya)
Bu 10 Kasım’da da, yani Atatürk’ün 78. ölüm yıldönümünde de Türkiyeli yurttaşlara düşen en önemli görev, onu yas ve üzüntü içinde anmak değil, onun devrimlerine bağlılıkla çağdaş bir Türkiye’yi yaratmak için çalışmaktır.
O’nu saygıyla, sevgiyle ve özlemle anıyoruz!