Kavanoz Dipli Dünya

Kadıköy Mekanlar Kavanoz

İstanbul, konu lezzet olunca adeta derya deniz. Bu büyülü şehrin her köşesinde farklı bir tat, keşfedilmeye hazır bizleri bekliyor. Çok genç olan ‘Kavanoz Dipli Dünya’ da alışılanın dışında konsepti ve leziz ürünleriyle bizi şaşırtıyor ve ‘İyi ki karşımıza çıkmış!’ dedirtiyor. İzmirli Damla ve Bahan’ın ‘Kavanoz’ fikri, Kadıköy Moda’da minik bir atölyede gerçeğe dönüşmüş. Öyle ki bundan sonra Kadıköy mekanlar deyince 23 yıldır arkadaş bu ikilinin mekanı da ilk sıralarda yer alacak.

İkisi de arkadaşlarını eve toplamayı, onları ağırlamayı ve sunacakları yemekleri, denedikleri farklı soslarla zenginleştirmeyi çok severlermiş. Bir gün, birlikte tarator yapıp tadarlarken, sos tutkularını neden hobileri olmaktan ileri götürmediklerini konuşmuşlar. Birbirlerine bakıp aniden ‘Kavanoz!’ demişler. Bu duygusal ve özel an onları cesaretlendirmiş. Heyecanları yeterliymiş ki pes etmeden, bütün prosedürleri atlatıp, yollarına devam etmişler.

Kavanoz Dipli Dünyanın Menüsü “Kavanozlar”

Kadıköy Mekanlar Kavanoz Sosları

İsim hemen dikkatleri çekiyor zaten. ‘Kavanoz Dipli Dünya’ nın menüsü, kendilerinin tabiriyle kavanozlanmış, diplenmeye hazır dünya soslarından oluşuyor. İngilizce’de “dip” bandırmak, batırmak anlamına geliyor. Birbirinden leziz bu “dip”lemelik dünya sosları kavanozlarda sunuluyor. Türkiye’de sos kültürü giderek gelişse de, diğer ülkelere kıyasla çok yaygın değil. Onlar da kendilerini sürekli geliştirmek, soslarını çeşitlendirmek, daha da iyileştirmek ve bu kültüre katkı sağlamak için çalışmalarını sürdürüyorlar.

Her şeyi usülüne göre yapmaya özen gösteriyorlar. Soslarını, reçetedeki malzemelerin oranlarını gıda mühendislerine danışıyor, laboratuvar testlerini özenle sürdürüyorlar. Raf ömrünü uzatmak amacıyla koydukları koruyucu miktarı minimum düzeyde. Ancak sosları koruyuculu tüketmek istemeyenler için, istek üzerine içeriği değiştirebiliyorlar. Soslar taze malzemelerden oluşturulup gönderildikleri için, ürünleri koruyucusuz tercih edilirse üç haftaya kadar, koruyucu eklenirse altı aya kadar tüketmeyi öneriyorlar.

Sosların fiyatları malzemesine ve yapılışına göre 18-42 TL arasında değişiyor. Hem dükkanda, hem online satışları var. Moda’daki küçük atölyelerine uğrayanlar, stoğu olan ürünleri oradan temin edebiliyorlar. Catering için farklı soslar isteyenlerin taleplerini de karşılamışlar defalarca.

Ürünler Tarım Şirketinden…

Kadıköy Mekanlar Kavanoz Soslar

Taze ürünlerini güvendikleri bir tarım şirketinden tedarik ediyorlar. Baharatlarını Eminönü’den kendileri tadarak alıyorlar. Malum, sosta baharatın önemi büyük! Soslarında kullandıkları zeytinyağı ise Damla’dan. Damla’nın ailesinin ürettiği 0.6 asitli, has, taze, kaynağı Kuzey Ege zeytinleri olan zeytinyağını kullanılıyorlar.

Şu anda menüde 17 çeşit sosları var. Çok da alışık olmayanlar için içerikler şaşırtıcı olabilir, insan hangisini tatsam diye düşünüyor. Ancak sağolsunlar, menüde işimizi kolaylaştırmak ve bizi doğru tatlara yönlendirmek için bunu da düşünmüşler. Hem sosların içeriği, tadı konusunda bizi bilgilendirmişler hem de neyle iyi gideceği konusunda!

Artık gelelim soslara, en güzel kısma! Bütün sosları onlardan gelen yönlendirme ve içerikleri dinleyerek deneyimliyoruz. Gerçekten çok farklı, çoğu alışık olmadığımız tatlar, bayılıyoruz! Favorilerimiz; cevizli sarımsak tarator, tuzlu karamel, kuru domatesli roka pesto, humus ve biberiyeli mayonez.

‘Cevizli sarımsak tarator’ tek kelimeyle harika! Haşlanmış taze otlar, salatalar, fırında patates, balıklar ve kızarmış ekmekle tüketilmesi önerilen, yoğun sarımsak içeren bir sos bu. Ege’nin bağrından gelmiş bir tarator reçetesi, zeytin yağının sarımsak ile krema olmuş hali. Bu kadar leziz olunca, bunu eve aldıktan üç gün sonra bitirdik haliyle!

Tatlı sevenler için ‘tuzlu karamel’ bir diğer favorimiz! Bu sosu meyve bandırararak, kreplerinizde veya wafflelarınızda kullanabilirsiniz. Veya bizim gibi kaşıklayabilirsiniz! Kaşıklamak yetmiyor, muzla da deniyoruz. Pişiminin zorluğu, tuzlu karamel sosunun cilvesidir, tuzu daha baskın olursa, sos tadı ağızlara kötü gelir. Bundaysa, tatlıdan sonra arkadan gelen tuz tadı hiç mi hiç rahatsız edici değil. Bu tadı tutturana kadar defalarca pişirmişler, tatlı severler olarak bu sosa vurulduk!

‘Kuru domatesli roka pesto’, en çok tercih edilen soslarından biriymiş. Pesto denince akıllara fesleğen geliyor. Ancak geleneksel pestoyu onlar çok farklı yorumlamışlar. Bilinenin aksine Kavanoz Dipli Dünya bunu taze roka ile içine kuru domates katarak denemiş, biz tattık ve çok beğendik. Pizza üstlerinde, makarnalarda ve soğuk sandviçlerde kullanılması önerilen, mozzarella peyniri ile çok uyumlu bir sos.

Sıcak lavaş ile mutlaka denenmesi gereken, hafif ekşi Ürdün usülü ‘humus’ta, kornişon ve çörek otu kullanıyorlar. Alışık olduğumuz Arap esintili tarzından farklı olarak, bunda tahin tadı çok baskın değil.

‘Biberiyeli mayonez’de piyasadakilerde olduğu gibi yumurta tozu yok, gerçek yumurta kullanılıyor. Hafif ekşimsi, biberiye aromasının hakim olduğu bu mayonezi simit ve pizza ile deniyoruz, gerçekten çok yakışıyor.

Aslen Amerikan sosu olan ‘sour cream’ i Türkiye’de hiçbir yerde bulamamışlar, “E bari biz yapalım!” demişler. Acı sos tattıktan sonra ağzımızın içini anında ferahlatan, çok fresh, limon aromalı bir ekşi krema sosu bu. Önerilen kullanımı da taco, fajita, çiğ ve kızartılmış veya çiğ sebzeler ile.

‘Café de Paris’in içinde 10’dan fazla baharat, rokfor ve tereyağı var. Kırmızı etlerle tüketmek için birebir! Etin üstüne konmadan önce, ağır gelmemesi için mutlaka kremayla inceltmek gerekirmiş. Kızlar deneyimlemiş, istiridye mantarı ve kuşkonmazla da harika bir uyum yakalıyormuş.

Kadıköy Mekanlar Kavanoz Menu

Katalan orjinli ‘Romesco’yu, İspanya’ya gittiklerinde tatmışlar ve Türk damak tadına uyarlamışlar. Badem, 4 ayrı tütsülenmiş biber, fırınlanmış soğan ve domates içeren sos menülerindeki en alt seviyedeki acı sos. Acı tat saatlerce kalmasın, tüketicilerinin ağızları yanmasın istedikleri için acıyı ağızdan hemen silinecek miktarda ayarlamışlar.

‘Demi glace’ en zahmetli soslarındanmış. Moda’da mahalle kasaplarından temin ettikleri ilikli kemiği 6 saat boyunca pişiriyorlarmış. Makarna ve etlerin üstüne sıcak olarak servis edilmesi gerekiyormuş.

‘Elma chutney’ e gerçekten de pek alışık değiliz. Yeşil elmadan yapılan, kırmızı et tamamlayıcısı olarak kullanılan Hint mutfağına ait bir sos. Bu tatlı sos, aynı zamanda acı ve ekşi tatları da barındırıyor. Sosisle ve burger ile de çok iyi gidiyormuş!

‘Adaçaylı ketçap’ mı olur demeyin, olmuş! Saf domatese gerçek adaçayı çok yakışmış, ketçapın biraz önüne geçip domates sosu olmuş. Bunu vegan, vejeteryan herkes alabilir, çünkü içinde yağ kullanmıyorlar, sıfır yağ!

‘Karamelize soğan’ı çok kıvamında bir ateşte pişirip öldürmüşler. Zerdeçal ve haşhaşın barındıran sosun içinde hiç şeker yok. Hamburger ve sandviçlerle harika uyum yakalayabilecek bir sos.

Gelelim acı soslara. 5 hafta boyunca biberlerini fermante ettikleri ‘Süper acı’ yapımı çok zahmetli bir sos. Kendi süper acı sos ve biberiyeli mayonezleriyle yaptıkları ‘dinamit’ deniz ürünlerine çok yakışacak bir sos. Ekmek üstü humus ve dinamit sos da birbirini tamamlıyor. ‘Acı tatlı sos’ ya aşırı tuzlu peynirlerle ya da tadımı yumuşak, labne gibi peynirlerle denenmeliymiş. Damla bu sosun, Bahan’ın spesiyali olduğunu belirtiyor. Son olarak ekmek üstü humusun üstüne çok ince ‘Acı hardal’ı deniyoruz. Çok küçük miktarda denememize rağmen kulak, burun, boğaz her yeri açıyor, öylesine acı! Sushiler yanında yediğimiz wasabi etkisi adeta. Ancak 10’a kadar sayınca hızlıca geçiyor bu yakıcı tat. Arkasından ‘sour cream’le ağzımızı ferahlatıp biraz daha tuzlu karamel yemek için bahane buluyoruz!

Menüdeki soslar mevsime göre değişecek. Bu başarılı iki kadının, damağımızı şenlendirecek daha birçok projesi olduğunu öğrenmek bizi mutlu ediyor, adında da olduğu gibi bu soslar diplenmek için bizleri bekliyor!

Adres: Caferağa Mahallesi, Hasırcıbaşı Caddesi, Ulubatlı Sokak, No:17/1 Kadıköy

Telefon: 0532 746 79 88 – 0537 746 39 06

Bu yazı Gökçe Ersoy’un katkıları ile hazırlanmıştır.

Kadıköy’de esen Karadeniz rüzgarı: Haçapuri!

Önceki YazıSonraki Yazı