MSA’nın Restoranı

MSA'nın Restoranı

MSA’nın Restoranı, Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nin içinde açıldı. Farklı konseptteki yemekleriyle adını kısa sürede duyuran restoranı biz de merak ettik, gittikten sonra da müptelası olduk! Şimdiye kadar defalarca gittik ve menüde deneyimlemek istediğimiz daha birçok tat var. 2004 yılında açılan MSA yani Mutfak Sanatları Akademisi, profesyonel aşçı yetiştirme amacıyla hizmet veriyor. Şef adayı öğrenciler Maslak eğitim kampüsünde gördükleri eğitimi, MSA’nın Restoranı’nda eğitmen şefler ile birlikte çalışarak hayata geçiriyor. Menüde “Şu anda derstesiniz.” yazıyor. Mutfakta farklı yorumlar katarak yemeklerimizi hazırlayan, servisleri ile ilgilenen, hakkında sorular sorduğumuzda bize açıklamalar yapan herkes buradaki eğitimlerinden sonra şef olacaklar. Yani “işin mutfağı” burası. Eğitimleri süresince stajyerlerin sırayla rotasyonları gerçekleşiyor. Bu rotasyonlar, soğuk mutfak, sıcak mutfak, hazırlık mutfağı ve servisten oluşuyor. Her aşamayı görmüş oluyorlar, her bir alanda yeni şeyler öğreniyorlar ve deneyim sahibi oluyorlar.

Menü MSA’nın kurucusu Mehmet Güler ve ekip arkadaşları tarafından oluşturulmuş. Aylar öncesinden AR&GE çalışmaları başlamış. Deneme yanılma yöntemiyle, yoğun bir emeğin ardından çıkan tabakları sunuyorlar bize. Menüdeki her tabak alışılmışın dışında, bildiğiniz yemekleri bambaşka bir imzayla tatmaya hazır olun!

MSA'nın Restoranı Soslar

Masaya ilk olarak, her yemekten önce verdikleri bir amuse-bouche geliyor. Tabaktaki ekmek çeşitleri ve leziz sos, onları takip edecek yemeklerin farkının ve tadının habercisi gibi. Baget ekmeği, ıspanaklı ahududulu ekşi maya ekmeği, kinoali ahududulu ekşi maya ekmeği ve biberiyeli kıtır kraker olarak 4 çeşit var. Ekşi maya tadını kırmak için ahududu kullanıyorlar pişirirken. Ekmek çeşitleri yanında gelen hafif acı sos çok lezzetli. Sosun içinde köz kapya biber, kekik, tane hardal ve ceviz bulunuyor.

İştah açıcılardan pancar ravioli, kaju humus ve popcorn karidesi deniyoruz. Pancar ravioli, adının aksine hamur işi değil. Pancarı ince ince dilimleyerek, iki pancar dilimi arasına kendilerinin hazırladıkları kaju peynirini koyuyorlar. Yani aradaki peynir süt ürünü değil, kajudan yapılıyor. Bu farklı lezzet, altında domates püresi sosu ile geliyor. Doyurucu bir tat değil ancak her yerde deneyimleyemeyeceğiniz bir tabak.

Yeşillikli popcorn karidesi deniyoruz sonrasında. Bir karides minik parçalar halinde üçe bölünüyor ve tempura edilip kızartılıyor. Sonrasında üzerine yine kendi hazırladıkları chili mayo sos eklenerek servis ediliyor. Bunu da çok seviyoruz ve her gittiğimizde masamızda yerini alıyor.

MSA'nın Restoranı Karides

Humus nohuttan yapılır ancak burada sizce böyle mi? Her şey gibi bu da farklı! Bilinenin aksine kajudan yapıyorlar humusu. Soğan tozu, sarımsak tozu, tuz, karabiber baharatlarıyla birlikte zenginleştirilen humusun üzeri isli domates ile süsleniyor ve yanında keten tohumlu kraker ile servis ediliyor.  Alacağınız her lokmada kaju tadını hissedeceksiniz.

MSA'nın Restoranı Humus

Menüde “soft shell taco” bölümüne gözümüz takılıyor. Bir tane deneyelim istiyoruz. Karabiberli karides söylüyoruz. Karides, tortilla ekmeği üzerinde, karabiber sosu, ananas eklenerek ve altında guacamole ile geliyor. Bu da farklı bir tat ancak diğerlerini daha çok seviyoruz.

Görünce burrata ve domates salatasını söylemeden edemiyoruz. Her şeyin en iyisini kullanmayı hedefleyen işletme, burratayı da Eataly’den tedarik ettiği için leziz mi leziz salata yemeklerimize eşlik ediyor.

Ana yemeklere geçiyoruz. Hepsine bayılıyoruz ancak favorimiz kuzu kaburga oluyor. Bu yemek zahmetli bir süreçten sonra masalarımızda yerini buluyor.  8-10 saatlik bir pişme işlemi var, sonrasında da 25-30 dk arasında fırında pişiyor. Yumuşacık, ağızda eriyen, kemiklerinden kolaylıkla ayırdığınız et fırında soslanarak, üzerine kıtırlaştırılmış sarımsak, zencefil ve yeşil, sarı, kırmızı jalapeno biberler serpilerek servis ediliyor. Üzerinde frenk soğanı da var. Acı bir tat değil ancak baharatlı. Kaburganın altında ne olduğunu ayırt etmekte zorlanacağınız sosu şimdiden söyleyelim, ekşi yeşil elma püresi bu!

MSA'nın Restoranı Kaburga

Izgara bonfilede eti çok seviyoruz ancak bizce bu yemeğin olayı sosta! Bonfile üzerine eklenen karamel soya sos, tereyağ bazlı bir sos. Bizce çok yakışmış bonfileye. Etin altında da zencefilli dağ mantarları var.

61 °C somon, pişimi dolayısıyla farklı bir lezzet. Somon; sous-vide tarzıyla pişerken, su sıcaklığı 61 derecede tutuluyor. Somon vakumlanıyor ve suya temas ettirilmeden 17 dakika pişiriliyor. Enginarlı siyez ile servis ediliyor. Izgara levrek de deniyoruz ancak bu aralarındaki en klasik tat. Üzerinde trüflü deniz börülcesi ve altında fesleğenli patates püresi ile servis ediliyor.

MSA'nın Restoranı Cheescake

Sıra tatlılarda! Yoğun tatlılardan hoşlanıyorsanız pudingi öneririz! Orman meyveleri, muz, cookie crumblelarından oluşan tatlı hem göze hitap ediyor hem de damağa! Her kaşıkta farklı bir tat geliyor ağzınıza. Bu kadar karışık bir içeriğe sahip tatlıdaki lezzetlerin bir araya gelip böylesine yakışması mucizevi! Fransız usulü sütlaç ise bunun aksine çok sade bir tatlı. Lapa, biraz daha sulu sütlaç yanında karamel sos ve meyveler ile servis ediliyor. Sosla birleşince biz çok seviyoruz, ancak herkesin tercihi olmayabilir, bizden söylemesi! Ve son olarak; yine alışılmışın dışında bir cheesecake denemek isterseniz, yanık cheesecake’i öneririz!

MSA'nın Restoranı Puding

Herkese şimdiden afiyet olsun!

Adres: Emirgan Mahallesi, Sakıp Sabancı Cad. No:42, 34467 Sarıyer, İstanbul

Telefon: 0212 323 30 30

Bu yazı Gökçe Ersoy’un katkılarıyla hazırlanmıştır.

Damaklarınızdan silinmeyecek bir kahvaltı için buradan buyurun!

Önceki YazıSonraki Yazı