Myanmar, eski adıyla Burma yıllarca turizme kapalı bir ülkeydi. Bundan sadece birkaç sene önce turizme açıldı ve bu kendine özgü ülke ulaşılabilir bir hale geldi.
Myanmar’ın en özel yeri ise binlerce Budist tapınağına sahip olan minik şehir Bagan. Bagan İmparatorluğunun başkenti olan Bagan’da 11. ve 13. yüzyıllar arasında 10.000’den fazla Budist tapınağı inşa edilmiş. Zamanla Bagan Theravada Budizmi’nin merkezi haline gelmiş ve dünyanın değişik yerlerinden Budist rahipler yani monklar buraya yerleşmiş.
Yıllar içinde bu tapınakların çoğu doğaya kurban gitmiş. Özellikle de 1975 yılında yaşanan büyük depremlerde tapınaklar fazlaca zarar görmüş. 10.000 tapınaktan sadece 2.200 kadarı günümüze kalmış. 90’lı yıllarda Myanmar devleti turizme açılmaya karar verince zarar görmüş tapınaklarda restorasyon çalışmaları başlamış; ama ne yazık ki restorasyonlar orijinaline pek sadık kalınmadan yapılmış.
Bagan için ‘parmağınızla işaret ettiğiniz herhangi bir yönde en az bir tapınağa rastlarsınız’ denir. Tapınaklar Bagan için adeta bir bitki örtüsü. Peki bu kadar tapınağı nasıl gezmek lazım?
En kolay yol elektrikli motorlarla gezmek. Tüm şehirde turistlere sadece elektrikli scooter kiralıyorlar. Düşük motor hacmine sahip araçlar oldukları için ehliyet de gerekmiyor. Ufak bir kaç denemeden sonra kendinizi tozlu tapınak yollarında buluyorsunuz. Tek dikkat edilmesi gereken şey motoru kiraladığınızda şarjın tam olduğundan emin olmak. Zira yolda bir yandan yürüyüp bir yandan da motoru ittiren turistlerle karşılaşmak pek de az yaşanan bir şey değil.
Motor kullanamayan kişiler için bisiklet kiralama seçeneği de mevcut ama gezilecek alanın büyüklüğü ve havanın sıcaklığını göz önünde bulundurduğunuzda bisikletle gezmenin biraz zorlu olabileceğini itiraf etmek lazım.
Ulaşım şekli ne olursa olsun mutlaka gün doğumunda ve gün batımında tapınakları ziyaret etmek lazım. Tapınaklar arasında yükselen tozlar ve turuncu güneş ışıkları inanılmaz bir görüntü sunuyor. Özellikle gün doğumlarının tadı bambaşka. Güneşin ışıkları ile birlikte gökyüzü onlarca sıcak hava balonu ile doluyor. Gecenin bir vakti yola çıkıp tapınaklara tırmanmanıza değiyor kesinlikle.
Bagan, dünyanın en güzel sıcak hava balonu turlarının yapıldığı yerlerden biri. Tur yapan 2-3 tane şirket var. Sabah 5 gibi araçla gelip sizi otelinizden alıyorlar, uçuş noktasına götürüyorlar. Burada uçuşun brifingi yapılırken bir yandan da kahvenizi yudumlayıp balonların şişirilmesini izliyorsunuz. Gökyüzünün aydınlanması ile birlikte uçuşlar başlıyor. Hava şartlarına göre yarım saatle bir saat arasında uçuş yaparak tapınaklara tepeden bakıyorsunuz, bu sırada pilot hem alanın tarihçesinden bahsediyor hem de ünlü tapınakları tanıtıyor. Uçuşunuzu tamamladıktan sonra ise şampanya eşliğinde yapılan ufak bir kutlamadan sonra tekrar otele bırakılıyorsunuz. Mutlaka yaşanması gereken bir tecrübe.
Bagan’da oldukça fazla konaklama seçeneği mevcut. Tavsiyem kesinlikle havuzlu bir otelde kalmanız. Öğlen vakti hava çok sıcak oluyor ve bu yüzden sokakta gezmek baya zorlaşıyor. Bu saatleri havuz keyfi yaparak geçirebilirsiniz. Bagan’a gitmek için en uygun zaman Kasım-Mart ayları arasında. Yani özellikle sömestr tatili için iyi bir destinasyon. Balon turlarının da sadece bu aylar arasında yapıldığını eklemem lazım.
Myanmar mutfağı biraz Hint mutfağının etkisinde olsa da kendilerine özgü bazı lezzetler de mevcut. Örneğin çay yaprağının yendiği ender ülkelerden biri. Salamura edilmiş çay yaprağıyla muhteşem bir salata yapıyorlar. Bir başka değişik lezzet ise domates salatası. Domates salatası da değişik olur muymuş demeyin. Salatayı yeşil domatesten yapıyorlar.
Bagan, günümüzde çok meşhur olmasa da Myanmar’da turizmin gittikçe gelişmesi sayesinde bir kaç yıl içinde Tayland’daki Ayutthaya veya Kamboçya’daki Angkor Wat kadar ünlenecek bir yer. İyice kalabalıklaşmadan mutlaka gidilip görülesi…
Bagan hakkındaki düşüncelerinizi yorum bölümünde bizimle paylaşmayı unutmayın. :)
Türkiye’nin tarihi kentleri hakkındaki detayları öğrenmek için tıklayın!