Neyzen Tevfik denince hemen herkesin aklında lafını hiç esirgemeden konuşan bir adam portresi oluşur. Peki, Neyzen Tevfik kimdir? Neyzen Tevfik, Türkçe edebiyatın en büyük yergi ve taşlama ustalarından biri. Neyzen Tevfik şiirleri ve sözlerini okurken âdeta içiniz soğuyor diyebiliriz. Özellikle yöneticilere ve kendi dönemi boyunca tanıklık ettiği yolsuzluklara karşı büyük bir cesaret ve zekâ ile veryansın edebilen Neyzen Tevfik’in iğneleyici mısraları ününden ve içeriğinin değerinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze dek ulaştı. Osmanlı döneminde istibdat yönetimine, Cumhuriyet yıllarında ise devrimlere karşı çıkanlara hicivleriyle cevap veren Neyzen Tevfik, haksızlığa ve yolsuzluğa karşı yazdıklarıyla direnmiştir. Hâlâ çok büyük bir kesim tarafından benimsenen taşlamaların sahibi olan Neyzen Tevfik hakkında bir yazı hazırlamak boynumuzun borcuydu. İyi okumalar!
Neyzen Tevfik Kimdir?
İlk olarak Neyzen Tevfik kimdir, sorusunu yanıtlayarak başlayacağız. Neyzen Tevfik 24 Mart 1879 yılında Muğla’nın Bodrum ilçesinde doğdu. Asıl adı Tevfik Kolaylı olan Neyzen Tevfik’in babası öğretmen Hasan Fehmi Bey’dir. Soyadı Kanunu ile birlikte Kolaylı soyadını alan Hasan Fehmi Bey’in aslen Samsun, Bafra’nın Kolay ilçesinden olduğu bilinmektedir. Neyzen Tevfik’in çocukluğu ve aile hayatının mutlu ve güzel geçtiği söylenir ancak çocuk yaşta mücadeleye başladığı sara hastalığı asla peşini bırakmaz. Babasının görevli bulunduğu Urla kasabasında usta biz neyzen olan Berber Kazım ile tanışan ve ondan ney dersleri almaya başlayan Tevfik, sara nöbetlerinin ilkini de yine bu dönemde geçirmiştir. Sara nöbetlerinin sıklaşması nedeniyle okulu tamamen bırakan Tevfik, neye duyduğu tutku ve sevgiyle İzmir Mevlevihanesi’ne girmiştir. Neyzen Tevfik, burada Tokadizade Şekip, Tevfik Nevzat, Ruhi Baba ve Şair Eşref gibi pek çok ünlü isimle tanışma fırsatı bulmuştur. Onlardan Türkçe’nin yanı sıra Arapça ve Farsça dersleri de alan Neyzen Tevfik’e hicvin kapıları Şair Eşref ile açılmıştır.
Karşıtlıkların birbirini var ettiği anlayışını benimseyen Neyzen Tevfik, var oluş derinliğinin sarhoşluğu içinde arayışını sürdürürken “hiç” kavramını fark etmiştir. Para-pul, mal-mülk, şan-şöhreti elinin tersiyle bir kenara iten Tevfik, adaletsizliğie, çıkarcılığa, yolsuzluğa, baskıya, otoriteye, istismarlara daima etkili bir üslupla yanıt vermiş ve hicivlerinde bunlara baş kaldırmıştır. Neyzen Tevfik’in boynunda eski yazıyla “hiç” yazardı.
Neden “neyzen”?
Neyzen Tevfik’in titrinin aslen neyzenlik olmasına rağmen daha çok yergi ve hicivleriyle tanınır. Peki Neyzen Tevfik nasıl neyzen olmuştur? 1892 yılında babasının Urla’ya öğretmen olarak atanmasının ve ailecek Urla’ya taşınmalarının ardından tanıştığı Berber Kâzım Neyzen Tevfik’e ney çalmayı öğreten kişidir. Sara nöbetleri nedeniyle bir süre ara vermek zorunda kaldığı ney onda bir tutku olmuştur. Neyini alıp İzmir Mevlevihanesi’ne gider. Burada tanıştığı Şair Eşref, Neyzen Tevfik’e hiciv sanatının inceliklerini öğreten ilk kişi olacaktır.
Mehmet Âkif Ersoy ile dostluğu…
Neyzen Tevfik, yaşamıyla, duruşuyla, ney üflemedeki yeteneğiyle ve hikayeleriyle çevresindeki birçok insanı kendine hayran bıraktırmayı başarmıştır. Bunlardan biri de Mehmet Akif Ersoy’dur. Tevfik, 1898 yılında babasının ısrarıyla İstanbul’da bulunan Fethiye Medresesi’ne başlar. Ancak medreseden daha çok Yenikapı ve Galata Mevlevihanelerinde vakit geçirir. Burada Mehmet Âkif Ersoy ile tanışır ve yakın dost olurlar. Neyzen Tevfik Mehmet Âkif Ersoy’a ney öğretir, Mehmet Âkif ise Neyzen’e Farsça, Arapça ve Fransızca. Dostlukları öyle kuvvetlidir ki Mehmet Akif Ersoy “Safahat” isimli ünlü kitabında Neyzen Tevfik’e bir göndermede bulunur. “Derviş Ahmed” isimli şiirinin açıklama kısmında “Tevfik Neyzen’in üç bin dört yüzüncü tevbesinden isti’fası münasebetiyle.”… sözlerini kaleme alan Ersoy, Tevfik’in sık sık alkolü bırakıp yeniden başlamasına gönderme yapar.
Edebi Kişiliği
Neyzen Tevfik’in ney ustalığının yanı sıra edebi bir kişilik olduğunu da biliyoruz. “Hiç” ve “Azab-ı Mukaddes” adlı iki şiir kitabı da olan Neyzen Tevfik’in edebi üretiminde otoriteye karşı çıkış ve incelikli politik mizah/yergi büyük yer tutuyor. Hazırcevaplığı kendisi hakkında yayılan fıkralaşmış anlatılar kadar şiirlerinde de oldukça belirgin bir özellik olarak bulunur. Neyzen Tevfik sözleri ile de birçok insanı etkilemiş ve büyük takdir kazanmıştır. Neyzen Tevfik Be Hey Dürzü eseri de en çok bilinen eseridir. Bunun yanı sıra Neyzen Tevfik’in eserlerinden kısa bir seçki için yazımızı okumaya devam edin!
Kıta
Felsefemdir kitab-ı imanım;
Taparım kendi ruhumun sesine;
Secde eyler hakikatim her an
Kalbimin ateş-i mukaddesine!
Felek
Yamansın her zaman aldattın beni,
Kâh düşürdün, kâhi kaldırdın felek!
Mecnun’sun diyerek Leyla peşinden,
Issız vadilere saldırdın felek!
Rehbersin dedin ben ise kordum,
Elimle başıma çok çorap ordum,
Kendimi bıraktım âlemi gördüm,
Hesapsız günahlar aldırdın felek!
Şifadır dedim zehir tattırdın,
Gençliğin okunu boşa attırdın,
Körlerin yurdunda ayna sattırdın,
Çıkmaz sokaklara daldırdın felek!
Barışmadı gönlüm mert ile zenle,
Ne bir iş bilenle, ne boş gezenle,
Hicran köşesinde bozuk düzenle
Neyzen’e her telden çaldırdın felek!
Koşma
Hicran kucağında tuttuğun sırdaş,
Çağlamış, bulanmış, durulmuş olsun,
Sözüne, sazına güven de yanaş,
Kulağı ezelden burulmuş olsun.
Boş kafa gezdiren seyyahlar gibi
Keşkülünün delik çıkmasın dibi,
Arifden anlasın seçsin garibi,
Hakikat yolunda yorulmuş olsun.
Taban tepmiş olan gam kervanında,
Dostunu konuklar tatlı canında,
Koçlar gibi duran pir meydanında,
Aslanlar yurdunda kurulmuş olsun.
Gel dese de bakma nâkes aşına,
Bir fırsat arar da kakar başına,
Dostun namert dehrin mihenk taşına,
Felaket pazarında vurulmuş olsun.
Duysun aşkın elindeki rebabı,
Okunsun alnında çile kitabı,
Neyzen gibi günahının hesabı,
Mezara girmeden sorulmuş olsun.
Neyzen Tevfik Sözleri
- Hayat, çatlak bir bardaktaki suya benzer. İçsen de tükenir içmesen de. Bu yüzden hayattan tat almaya bak. Çünkü yaşasan da bitecek yaşamasan da.
- Öleceğiz, birgün gömecekler. Birkaç gün övecekler, sonra kalan malını bölecekler; hatta memnun kalmayıp üstüne bir de sövecekler.
- İyi bak kabına olmasın delik. Boşuna taşırsın, gider gündelik. Anında olmalı ettiğin iyilik, alem duysun diye inayet etme.
- Hayat üç buçukla dört arasındadır; ya üç buçuk atarsın ya da dört dörtlük yaşarsın.
- Sanma ki ciddiyet ile sarf ederim sanatımı, ney elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir. Bezm-i meyde sühefanın saza meftun oluşu, nazarımda su içen eşeğe ıslık gibidir.